Purpose: The aim of this study was to determine the level of electromagnetic fields in houses and the symptoms of residents near high power lines.
Materials and Methods: For this purpose, in this descriptive study, electromagnetic fields levels were measured in 74 residences close to high power lines and some symptoms of 141 adults living in these houses were evaluated with a questionare.
Results: Electromagnetic field average in homes was 2,18 ± 1,25 mG and 41,9 of them were between first and third floor. The balconies of the houses had the highest electromagnetic field averages. 50,4% of the participants were male and 66,4% were over 50 years old. There was a statistically significant and negative correlation between the electromagnetic field level in the houses and the distance to the high voltage line. No significant difference was found between the frequency of the symptoms and total number of symptoms and the level of electromagnetic field measured at home.
Conclusion: Electromagnetic fields cause various health concerns and studies about health impacts should be increased. The results of this descriptive study show that different evaluation approaches will be useful.
Amaç: Bu çalışmanın amacı yüksek gerilim hattı yakınında bulunan evlerde elektromanyetik alan düzeylerinin ve bu evlerde yaşayanlarda bazı semptomların varlığının belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu amaçla bu tanımlayıcı çalışmada Ankara’da, yakınında yüksek gerilim hattı bulunan 74 evde ve evin bulunduğu binanın çevresinde elektromanyetik alan ölçümü yapılmış ve bu evlerde yaşayan 18 yaş üstü 141 kişiye sağlık durumlarının ve semptomların değerlendirildiği bir anket uygulanmıştır.
Bulgular: Evlerde elektromanyetik alan ortalaması 2,18 ±1,25 mG olarak saptanmıştır, %41,9’u 1-3. kattadır. Evlerin balkonları elektromanyetik alan ortalamalarının en fazla olduğu alanlar olmuştur. Katılımcıların %50,4’ü erkek, %%66,4’ü 50 yaş üstündeydi. Evlerdeki elektromanyetik alan düzeyi ile yüksek gerilim hattına uzaklık arasında istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir korelasyon belirlenmiştir. Sorgulanan semptom sıklığı ve toplam semptom sayısı ile evde ölçülen elektromanyetik alan düzeyleri arsında anlamlı farklılık bulunamadı.
Sonuç: Elektromanyetik alanlar sağlıkla ilgili çeşitli endişelere neden olmaktadır. Bu alanda sağlık etkileri ile ilgili çalışmalar artırılmalıdır. Bu tanımlayıcı çalışmanın sonuçları farklı değerlendirme yaklaşımlarının ortaya konulmasının yararlı olacağını göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Health, Environmental Health |
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2019 |
Acceptance Date | July 12, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 44 Issue: Supplement 1 |