Purpose: Selection and use of anti-hypertensive agents are not usually compliant with international guidelines. A prescription based survey is the most effective method to assess and evaluate the prescribing pattern of physicians and dispensing practice of pharmacists; hence, the aim of this study was to assess the prescription pattern of antihypertensive drugs in Durame General Hospital. Material and Methods: A retrospective study was carried out from January to February, 2013 on one year patient cards. Records of 250 patients were selected by simple random sampling technique. However, since some of prescriptions are illegible and incomplete, 205 patient records were included in the study. Results: Out of 205 patients, 46 (22.44%) of them were on mono-therapy and 159 (77.56%) on combination therapy. Among patients on combination therapy, 120 (75.5%) and 39(24.5%) were on two and three drugs combination, respectively. Diuretic was the most frequently prescribed drug both as a single agent (65.22%) and as combination therapy (86.8%). Combination therapy significantly reduced blood pressure as compared to mono-therapy. The majority of co-prescribed drugs which have a potential drug interaction with anti-hypertensive agents were NSAIDs (98.21%). Conclusion: Combination therapy was the most prescribed pattern to treat hypertensive patients which is in line with international guidelines. However, majority of patients in pre-hypertensive stage were treated by combination therapy which is not recommended. Hence, physicians should consider when the combination drugs are to be prescribed for hypertensive patients.
Amaç: Antihipertensif ajanların seçimi ve kullanımı genellikle uluslararası yönergeler ile uyumludur. araştırmaya dayalı ilaç yazma, hekimlerin ilaç yazma şeklini ve eczacıların ilaç hazırlama çalışmasını değerlendirme ve belirlemek için en etkili metoddur, böylece bu çalışmanın amacı, Durame Devlet hastanesinde anti-hipertensif ilaçların ilaç yazma şeklini belirlemekti. Materyal ve Metod: Geriye yönelik bir çalışma yıllık hasta dosyaları üzerinde 2013 ocak ayından şubat ayına kadar yapıldı. 250 hastanın kaydı basit rastgele örneklem tekniği ile seçildi. ancak bazı reçeteler okunaksız ve eksik olduğu için, 205 hasta kaydı çalışmaya dahil edildi. Bulgular: 205 hastanın 46'sı (%22.44) mono terapi altındayken, 159'u (%77.56) birleşik tedavi altındaydı. birleşik tedavi altında olanlar arasında 120'si (%75.5) ve 39'u (%24.5) sırasıyla 2 ve 3 ilacı birlikte almaktaydı. diüretik hem tekli ajan tedavisinde (%65.22) hem de birleşik tedavide (%86.8) en sık reçetelenen ilaçtı. birleşik terapi, tekli terapi ile karşılaştırıldığında kan basıncını önemli derecede azalttı. antihipersensitif ajanlar ile ilaç etkileşiminde olan birlikte yazılan ilaçların büyük çoğunluğu NSAID'lardı.( %98.21). Sonuç: Yüksek tansiyonlu hastaları tedavi etmek için, birleşik tedavi uluslararası yönerge ile uyumlu olan en çok yazılan reçete şeklidir. ancak, ön hipertensif aşamadaki hastaların çoğu, tavsiye edilmeyen birleşik terapi ile tedavi edildi. böylece doktorlar birleşik ilaçların yüksek tansiyonlu hastalar için yazmak üzerinde olduklarında göz önünde bulundurmalılar.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | October 2, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 40 Issue: 4 |