“Yeni” anlamında kullanılan cedit ve “yenilikçi” anlamına gelen “ceditçilik” kavramı, medrese eğitiminin bozulmasının tespitiyle literatürde kullanılmaya başlandı. Bozulmanın eğitimde başlayıp toplumun bütününe yayılacağı bilindiği için eğitimden başlayacak yeniliğin, devletin ve toplum hayatının tamamını düzelteceği düşünüldü. Ancak bozulmanın sebebi olduğu bilinen medreseler, her alanda olduğu gibi eğitimdeki otoritesini de kaybetmek istemedi. Yenilikçiler de mektepleri medreselerin etkisinden kurtararak yeni usul, yöntem ve araçlarla eğitim yapabilmek için çareler aramaya başladılar. Bu arayışların sonucunda eskiyen ya da kendisini yenileyemediği için işlevsiz kalan medrese eğitimine çözüm bulmak amacıyla Osmanlı Devleti’nde önce askerî alanda ve okullarda Batılı tarzda yenileşme çabaları başladı. Bu çabalar, Tanzimat Devri ile birlikte sivil okul ve kurumlarda devam etti. Bu süreçte doğan Atatürk, yeni usulde eğitim veren okullarda yetişti. Türk dünyasında ise Rusya, Avrupa ve Osmanlı Devletindeki yenileşme tecrübeleri ile çareler arandı. Osmanlı ve Rusya coğrafyasındaki Türklerin amacı Avrupa’da başlayan Rönesans, reform ve aydınlanmanın temelinde modern toplum olabilmekti.
The concept of jadid, which means "new", and "jaditcilik", which means "innovative", started to be used in the literature with the detection of the deterioration of madrasah education. Since it was known that the deterioration would start in education and spread to the whole society, it was thought that the innovation that would start in education would improve the entire state and social life. However, the madrasahs, which are known to be the cause of deterioration, did not want to lose their authority in education as in every field. Innovators, on the other hand, started to look for solutions in order to save schools from the influence of madrasahs and to provide education with new methods, techniques and tools. In order to find a solution to the madrasa education, which became outdated or dysfunctional because it could not renew itself as a result of these searches, the Ottoman Empire first started to renovate the military field and schools in a Western style. These efforts continued with the Tanzimat Era in civilian schools and institutions. Atatürk, who was born in this process, was brought up in schools that gave education in the new style. In the Turkish world, solutions were sought with the experience of innovation in Russia, Europe and the Ottoman Empire. The aim of the Turks in the Ottoman and Russian geography was to become a modern society on the basis of the Renaissance, reform and enlightenment that started in Europe.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2022 |
Submission Date | February 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |