Alan araştırmaları ve kütüphane katalogları üzerine yapılan araştırmalar ve bu araştırmalar sonucunda elde edilen yeni eserler, Türkçe metinlerin zenginliğini ortaya koyması açısından büyük önem taşımaktadır. Bazen kütüphanelerdeki mecmualarda birbiri içerisine geçmiş metinler bulunmaktadır. Bu mecmualar, tam olarak okunduğunda daha önce bilinmeyen bir eser veya bilinen bir eserin yeni bir nüshası tespit edilebilmektedir. Tespit edilen bu eserler, Türkçe metinlerin zenginliğini ortaya koymasının yanı sıra, Türk edebiyatı ve Türk dilinin o dönemdeki durumuna da ışık tutabilmektedir.
Bu çalışmada 16. yüzyıl şairlerinden Hakkânî'nin daha önce tek nüshası tespit edilmiş olan Cevâhir adlı mesnevisinin ikinci nüshası üzerinde durulmuştur. Metin Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Mil Yz A 6563 / 1, Terceme-i Maksadüʼl-Aksâ adıyla kayıtlı risalede bulunmaktadır. Katalogda bu metnin ve devamında gelen Ahmedî'nin Miʻrâc-nâme adlı eserinin isimleri yazmamaktadır. Dikkatli bir şekilde incelendiğinde mecmuanın sekizinci yaprağından sonra eksik sayfalar olduğu ve bunun bir yanılgı oluşturduğu anlaşılmaktadır. Mensur olarak başlayan mecmua, bu sayfadan sonra nazma geçmiştir. Eksik sayfalardan dolayı gözden kaçan ve Kitâbu Maḳṣadıʼl-Aḳṣâ ile Miʻrâc-nâme arasında bulunan 12 sayfalık bu metin ise Hakkânî'nin Cevâhir adlı mesnevisinin tespit edilen ikinci nüshasıdır. Birinci nüshasında 540 beyit bulunan eserin, bu nüshasında sondan sadece 165 beyit bulunmaktadır.
Çalışmada eksik sayfaları bulunan bu metnin çeviri yazısı hazırlanmış ve metin üzerine bir dil incelemesi yapılmış; imlâ, ses ve şekil özellikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Metnin imlâ özellikleri incelenirken bazı seslerin yazılışı, fonetik özellikleri incelenirken de ses uyumları ve ses değişmeleri üzerinde durulmuştur. Şekil özellikleri kısmında, metinde geçen bağımlı biçim birimler ele alınmıştır. Tüm bu değerlendirmeler sonucu, eserin Eski Anadolu Türkçesi döneminin dil özelliklerini yansıtan bir metin olduğu anlaşılmıştır. Metnin yazılış tarihi dönemin sonlarına denk gelse de ses uyumları açısından bazı eklerin eski biçimlerini sürdürdüğü görülmektedir. Bununla birlikte bazı sözcüklerde Eski Türkçenin fonetik özelliklerinin korunduğu da tespit edilmiştir. Çalışma ile Eski Anadolu Türkçesi dönemine ait bir metnin daha gün yüzüne çıkarılması ve dil çalışmalarına bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Researches on field studies and library catalogs and new works obtained as a result of these researches are of great importance in terms of revealing the richness of Turkish texts. Sometimes in the magazines in the libraries, there are texts that are intertwined with each other. When these magazines are read in full, a previously unknown work or a new copy of a known work can be detected. These identified works, in addition to revealing the richness of Turkish texts, can also shed light on the situation of Turkish literature and Turkish language at that time.
In this study, the second copy of the 16th century poet Hakkani's masnawi named Cevahir, whose only copy has been identified before, is emphasized. The text is in the National Library Manuscripts Collection, 06 Mil Yz A 6563 / 1, registered with the name Terceme-i Maksadüʼl-Aksa. In the catalogue, the names of this text and Ahmedi's Miʻrac-name, which follows it, are not written. When examined carefully, it is understood that there are missing pages after the eighth page of the journal and this constitutes a mistake. The journal, which started as prose, became verse after this page. This 12-page text, which was overlooked due to missing pages and located between Kitabu Maksadıʼl-Aksa and Miʻrac-name, is the second copy of Hakkani's masnawi named Cevahir. There are only 165 couplets from the end in this copy of the work, which has 540 couplets in the first copy.
In the study, the translation of this text, which has missing pages, was prepared and a language analysis was made on the text; spelling, phonetic and morphological features were tried to be revealed. While examining the orthographic features of the text, the writing of some sounds, while examining the phonetic features, phonetic harmony and sound changes were emphasized. In the section of morphological features, dependent morphemes in the text are discussed. As a result of all these evaluations, it has been understood that the work is a text that reflects the language characteristics of the Old Anatolian Turkish period. Although the writing date of the text coincides with the end of the period, it is seen that some suffixes continue their old forms in terms of sound harmony. In addition to this, it has been determined that the phonetic features of Old Turkish are preserved in some words. With the study, it is aimed to unearth another text from the Old Anatolian Turkish period and to contribute to language studies.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Linguistics |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2023 |
Submission Date | May 12, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |