XIX.yy. şairlerinden olan
Recâî-zâde İbrahim Şefîk Efendi, H.1223/M.1808’de İstanbul’da doğmuştur.
Reisü’l-küttâb Recâî Efendi’nin torunu ve tezkireci Mehmed Celâleddin Bey’in de
oğludur. Küçük yaşta hem yetim, hem de öksüz kalır. Bir hanımın himayesinde
tahsilini sürdürerek, Gölpazârî Şakir Efendi’den Arapça, Cerrahpaşalı Hamdi
Efendi’den de hat öğrenir. 1250’den itibaren devlet hizmetine girer. Sadaret
kâtipliği görevinden başlayarak kabiliyeti ile dikkat çeker. Osman Gazi’den,
Sultan Abdülmecîd’e kadar, padişahların cülus tarihlerini gösteren bir tarih
manzumesi yazarak hâcegânlık derecesine yükselmiş, Sultan V. Murad’ın
velâdetine söylediği tarihle de nişan almıştır. 1263’te Sayda valisi olan Kâmil
Paşa’ya; 1265 yılında ise Mısır valisi Abbas Paşa’ya divan kâtibi olur. 1267
yılında İstanbul’a döner ve 1268’de evkaf muhasebeciliğine kadar yükselir.
H.1273/M.1856’da vefat eder. Recâî-zâde İbrahim Şefîk Dîvânı’nda sefer, fetih, savaş ve zaferler için söylenilen tarihler
başlığı altında değerlendirilmesi gereken pek çok tarih vardır. Bunlardan
Osmanlı tarihinin önemli hadiselerine düşülen tarihlerde şair, çağına tanıklık
eden bir duruşla tarihe belge olabilecek nitelikte bir söyleyiş benimsemiştir
Bu makalede Recâî-zâde İbrahim Şefîk Dîvânı
örnekleminde şairin Osmanlı-Rus şavaşları üzerine söylediği tarihler ele alınarak
bu tarihlerin manzum tarih geleneği içindeki yeri, önemi ve edebî değerine
dikkat çekilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Literature |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2018 |
Submission Date | May 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 2 |