İnsanın, doğa ile olan ilişkisini yakından inceleyen ekoeleştiri; çevre kirliliğinin artması, doğal alanların giderek azalması ve yaşamın küresel anlamda birçok canlı türü için elverişsiz hâle gelmeye başlaması gibi başat nedenler dolayısıyla, çevre ve doğa duyarlılığına sahip sanatçılar tarafından yakın dönemde sıklıkla edebî metinler içerisine konu olmaktadır. Pastoral kurgular, kıyamet edebiyatı, toplumcu düşünceler, feminist ve ekofeminist yaklaşımlar, etik değer normlarına duyarlılık, vb. gibi birçok edebî faaliyetin alanında kendine yer bulan ekoeleştiri, en temelde insanın doğayı ve doğada yaşamını sürdüren diğer canlıları sömürmesine ve insanın doğaya hâkimiyet kurma çabasına karşı çıkar. Bu doğrultuda geliştirilen çevreci bir duyarlılık neticesinde doğayı ve doğa canlılarının yaşam haklarını savunmaktadır. Türk Edebiyatında da örneklerine rastlanılan ve yakın dönemde giderek yaygınlaşmaya başlayan ekoeleştirinin, doğayı temel izlek olarak ele alan sanatçıların eserlerine yansıması da olağandır. Bu bağlamda Türk şiirinde doğayı ana izlek olarak kullanan şairlerimizden olan Bedri Rahmi Eyuboğlu şiirlerinde de ekoeleştirel unsurların kullanıldığı somut bir biçimde görülmektedir. Anadolu’nun coğrafi güzelliklerinden yararlanarak pastoral bir söylem tarzıyla hareket eden ve bunu yaparken yine Anadolu’nun folkloru ve mitik formlarından sıklıkla faydalanmayı ihmal etmeyen Eyuboğlu, ekoeleştirel söylem unsurları içeren şiirlerinde doğayı, folklor ve mitoloji ile harmanlayarak çevresel bir duyarlılık oluşturmuştur. Özellikle modernizme karşı çıkış noktasında geleneksel değerlere yaslanan ve bu çerçevede kentleşme karşısında doğayı önceleyen bir anlayış güden sanatçı, doğanın insan tarafından duyarsızca deforme edilişine karşı olan isyanını, mitolojik ve folklor unsurlarıyla beslenmiş olan imgeler oluşturarak estetize etmiş ve şiirine yerleştirmiştir. Bu çerçevede doğaya ait cansız nesneler olan dağ, toprak, renkler gibi unsurlar ile doğanın canlı unsurları hayvan ve bitkileri birer imgeye dönüştürerek metaforik bir anlam uzantısı oluşturan Eyuboğlu, salt ekoeleştirel bir farkındalık ortaya çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda Anadolu ve kırsal yaşam değerleriyle bütünleşmiş olan estetik bir söylem oluşturmuştur. Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun şiirlerindeki ekoeleştirel unsurları tespit etme gayesi güden bu çalışmada, sanatçının şiirleri incelendikten sonra metin merkezli olarak analiz edilmiş ve elde edilen bulgular, mitolojik ve folklorik anlam genişlikleriyle birlikte değerlendirilerek içerdikleri ekoeleştirel unsurlar ve bu unsurların estetize ediliş biçimi tespit edilmeye çalışılmıştır.
Ecocriticism, which closely examines the relationship between human beings and nature, has recently become a frequent subject of literary texts by artists who are sensitive to the environment and nature due to the main reasons such as the increase in environmental pollution, the gradual decrease in natural areas and the fact that life has become unfavorable for many species globally. Ecocriticism, which finds its place in the field of many literary activities such as partoral fictions, apocalyptic literature, socialist thoughts, feminist and ecofeminist approaches, sensitivity to ethical value norms, etc., basically opposes human exploitation of nature and other living things in nature and human efforts to dominate nature. As a result of an environmentalist sensitivity developed in this direction, it defends nature and the right to life of natural creatures. Ecocriticism, which is also found in Turkish Literature and has become increasingly widespread in recent years, is also reflected in the works of artists who take nature as their main theme. In this context, the use of ecocritical elements in the poems of Bedri Rahmi Eyuboğlu, one of our poets who uses nature as the main theme in Turkish poetry, is seen in a concrete way. Eyuboğlu, who acts with a pastoral discourse style by utilizing the geographical beauties of Anatolia and does not neglect to make frequent use of Anatolian folklore and mythic forms while doing so, has created an environmental sensitivity by blending nature with folklore and mythology in his poems containing elements of ecocritical discourse. The artist, who leans on traditional values especially in opposition to modernism and in this framework, pursues an understanding that prioritizes nature and nature against urbanization, aestheticized his rebellion against the insensitive deformation of nature by man by creating images fed with mythological and folklore elements and placed them in his poetry. In this framework, Eyuboğlu, who created a metaphorical extension of meaning by transforming the inanimate objects of nature such as mountains, soil, colors and the living elements of nature such as animals and plants into images, not only revealed an ecocritical awareness but also created an aesthetic discourse integrated with Anatolian and rural life values. In this study, which aims to identify the ecocritical elements in Eyuboğlu's poems, the artist's poems were analyzed text-centeredly after being examined, and the findings obtained were evaluated together with their mythological and folkloric breadth of meaning, and the ecocritical elements they contain and the way these elements are aestheticized were tried to be determined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ecocriticism, Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Literature |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2024 |
Submission Date | August 9, 2024 |
Acceptance Date | December 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |