In order to indicate the subject and object in example sentences in Arabic, certain personal names have been used. For this purpose, from the time of Sībawayh’s al-Kitāb, imaginary persons such as ‘Amr and Zayd have appeared in Arabic grammar books. These example names, which are seen in grammar texts, have become widespread and have also been used in various scholarly texts such as jurisprudence (fiqh), logic, and theology (kalām). In fiqh texts, especially in fatwas, new names have been added to these. Proper names such as ‘Amr, Zayd, Bakr, Bashīr, Khālid, Hind, and Zaynab, after being transformed into representative characters in grammar and fiqh texts, have also found a place in literary works. The presence of these representative names in the literary field has been further reinforced by fiqh-related works such as manzūm fatwā (poetic fatwa) and manzūm farāʾiḍnāma (poetic inheritance law books), as well as by poetic translations of scientific works in the field of grammar, such as ʿawāmil and ʿawāmil muʿrib. These names, which were used as example figures and gained new meanings as fixed expressions in Persian literature, were reflected in classical Turkish literature through foundational works that shaped Eastern literature and the commentaries written on these works. Representative names, which appeared in various contexts in prose texts such as tezkire (biographical anthologies) and sharh (commentaries) in classical Turkish literature, were widely used in divans and mathnawis. Divan poets employed these representative names both as the subjects and objects of the events described in their couplets and in ways that conveyed different meanings. Since these names were mostly used in the context of Arabic grammar (nahw) and Islamic jurisprudence (fiqh), divan poets benefited from the expressive possibilities provided by numerous terms related to Islamic law and grammar. Poets incorporated these names into various forms of wit and imagination, using them in their poetry on almost every subject, especially in religious and mystical (tasawwufī) matters. There is no independent study on the use of representative names in Divan poetry. In this interdisciplinary study, after identifying the origins of these names and the scientific and literary texts in which they appear, their context and usage in Divan poetry have been examined. This article, which explores the journey of representative names from Arabic scholarly texts to Turkish literature, reveals the new meanings these names acquired through conventionalization in Divan poetry, supported by the testimony of tezkires (biographical anthologies) and sharhs (commentaries). In this way, significant and effective examples of polysemy and intertextual relations in Eastern literature have been made available for researchers.
Arapça örnek cümlelerin özne ve nesnesini ifade etmek için bazı kişi isimlerinden yararlanılmıştır. Bu maksatla Sîbeveyh’in el-Kitâb adlı eserinden itibaren Arapça nahiv kitaplarında Amr ve Zeyd gibi hayalî kişilere yer verilmiştir. Nahiv metinlerinde görülen bu tür örnek isimler yaygınlaşarak fıkıh, mantık, kelam gibi çeşitli ilmî metinlerde kullanılmıştır. Başta fetvalar olmak üzere fıkıh metinlerinde bu isimlere yenileri eklenmiştir. Amr, Zeyd, Bekr, Beşir, Hâlid, Hind, Zeynep gibi özel isimler nahiv ve fıkıh metinlerinde temsilî kişilere dönüştükten sonra edebî metinlerde de yer bulmuştur. Manzum fetva, manzum ferâiznâme gibi fıkıhla ilgili eserlerin yanı sıra avâmil, avâmil mu‘ribleri gibi nahiv sahasına giren bilimsel eserlerin manzum tercümeleri temsilî isimlerin edebî sahada yaygınlaşmasına katkı sağlamıştır. Fars edebiyatında hem örnek kişi olarak kullanılan hem de kalıplaşarak yeni anlamlar kazanan bu isimler, Doğu edebiyatına yön veren temel eserler ve bu eserlere yazılan şerhler vasıtasıyla eski Türk edebiyatına da yansımıştır.
Eski Türk edebiyatında tezkire ve şerh gibi mensur metinlerde çeşitli vesilelerle yer bulan temsilî isimler divan ve mesnevilerde yaygın olarak kullanılmıştır. Divan şairleri temsilî isimleri, hem beyitlerde dile getirilen hâdiselerin özne ve nesnesi olarak hem de farklı anlamlara gelecek şekilde kullanmışlardır. Temsilî isimler çoğunlukla nahiv ve fıkıh bağlamında kullanıldığı için divan şairleri, İslam hukuku ve nahiv gibi zâhirî ilimlere dair birçok terimin sağladığı anlatım olanaklarından istifade etmişlerdir. Şairler bu isimleri birbirinden farklı nükte ve hayallere konu etmişler, başta dinî-tasavvufî meseleler olmak üzere hemen her konu ile ilgili şiirlerinde bu isimlere yer vermişlerdir.
Divan şiirinde temsilî isimlerin kullanımına dair herhangi bir müstakil çalışma bulunmamaktadır. Bu disiplinlerarası çalışmada temsilî isimlerin kökeni, yer aldıkları bilimsel ve edebî metinler belirlendikten sonra bu isimlerin divan şiirinde hangi bağlamda ve nasıl kullanıldığı incelenmiştir. Temsilî isimlerin Arapça ilmî metinlerden Türk edebiyatına uzanan serüvenini inceleyen bu makalede divan şiirinde söz konusu isimlerin kalıplaşmak suretiyle kazandığı yeni anlamlar, tezkire ve şerhlerin tanıklığıyla ortaya konmuştur. Bu vesileyle çok anlamlılık ve Doğu edebiyatında metinlerarası ilişkilere dair etkili ve önemli örnekler araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Classical Turkish Literature Out of Ottoman Field |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | June 1, 2025 |
| Submission Date | September 27, 2024 |
| Acceptance Date | March 8, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |