Ottoman Period had been an era of decrease in population and loss in physical and economical potentials for Famagusta, which had been a densely built city with a population estimating around 6,000-10,000 before the Ottoman Conquest in 1571. The main reason for his decrease was the loss of the port activities in the city, as a result of preference of Larnaca Port, which had already started to gain importance previously in the Ottoman Period. Parallelly, as a result of the silting caused by the Pedias River, the port had completely lost its function. The policy of relocating the immigrants from Anatolia, after the expulsion of the Greeks from the walled city had been unsuccessful, due to the insufficiency of activities and malaria caused by extensive swamps around the mouth of Pedias River. According to 1831 census, the number of Muslim householders in the city was 316. Famagusta was among the least populated and smallest cities kaza . After the beginning of British Period in 1878, according to the official census in 1891, the number of the habitants in the walled city of Famagusta was 835, almost one seventh of the minimum number given for the period before Ottoman. The fact that only one of the five churches converted to mosques was in service in 19th century is another indicator of the decrease in population during Ottoman Period. The aim of this study is to summerize and present the „re-functioning‟ and „rehabilitation‟ works carried out during British Reign in the first half of 20th century in Famagusta, where the function of most of the buildings of 14th–16th centuries were diminished, population decreased, port became functionless and the environment became unhealthy in 19th century. The „re-functioning‟ mentioned in this paper is mainly the re-functioning of the port. The projects related with the port brought many other urban functions together with the revival of trade and entrepot functions after a long period. As secondary results, re-functioning of open and closed spaces as recreational areas are also evaluated under this title. On the other hand, one of the objection is to put forward the works related with the enhancement of physical conditions like transportation, health and qualities of building and urban open spaces by using the term „rehabilitation‟.
Osmanlı Dönemi, Osmanlı fethinin gerçekleştiği 1571 yılından önce, 6,00010,000 arasında bir nüfusu bulunan ve oldukça yoğun yapılaşmış bir kent olduğu izlenebilen Gazimağusa‟nın, çeşitli sebeplerle nüfusunun giderek azaldığı, fiziksel ve ekonomik potansiyellerinin yitirildiği bir dönem olmuştur. Bu gerilemede etkili olan başlıca sebep, Osmanlı Dönemi‟nde Osmanlı öncesinde de etkin olmaya başlayan Larnaka Limanı‟nın ana liman olarak tercih edilmesi sonucu kentin ana işlevini yitirmesidir. Bu etkene paralel olarak, Gazimağusa Limanı‟nın bakımsızlık sonucu, Pedias Deresi‟ningetirdiği kumla dolması da, limanın tamamen işlevsiz kalmasına sebep olmuştur. Kentin Hıristiyan nüfusunun Gazimağusa surlarının dışına çıkarılıp, yerlerine Anadolu‟dan gelen halkın yerleştirilmesi politikası, gerek yeterli ekonomik faaliyetlerin yaratılamaması, gerekse yakınlardaki bataklıkların sebep olduğu ve bir türlü baş edilemeyen sıtmadan dolayı başarılı olamamıştır. 1831 nüfus sayımında, kentin nüfusu 316 Müslüman hane reisi sayısı olarak tespit edilmiştir. Gazimağusa, bu nüfus sayımının sonuçlarına göre, bu tarihte en az nüfuslu ve en küçük kazalar arasında yer almıştır. Adanın İngiliz Yönetimi‟ne girdiği 1878 yılından sonra, 1891‟de gerçekleşen resmi nüfus sayımında tespit edilen 835 rakamıyla, Gazimağusa Kaleiçi nüfusunun, 1571 öncesi nüfus için verilen minimum değerin 1/7‟sinin altına düştüğü izlenebilmektedir. 19. yüzyıl sonunda, 1571‟den sonra kiliseden camiye çevrilen beş yapıdan, sadece bir tanesinin kullanımına devam ediliyor olması, Osmanlı Dönemi boyunca yaşanan nüfus azalmasının başka bir göstergesidir. Bu çalışmanın amacı, 19. yüzyıl sonunda, çoğunlukla 14.-16. yüzyıllar arasında inşa edilmiş birçok yapının yok olduğu, nüfusun azaldığı, işlevsiz bir liman ve sağlıksız çevre koşullarına sahip bir kent durumundakiGazimağusa‟da, ağırlıklı olarak 20. yüzyılın ilk yarısında, İngiliz Yönetimi tarafından gerçekleştirilen „yeniden işlevlendirme‟ ve „sağlıklaştırma‟ çalışmalarının özetlenerek ortaya konmasıdır. Burada 'yeniden işlevlendirme' ile kastedilen kentsel işlevlendirme, öncelikle de Gazimağusa Limanı'nın yeniden işlevlendirilmesidir. Limanla ilgili projeler birçok başka kentsel işlevi de beraberinde getirmiştir. Kaleiçi'nde uzun bir süreçten sonra yeniden gelişmeye başlayan ticaret ve depolama gibi işlevler hep limanla ilişkili olan işlevlerdir. İkincil olarak ise, Kaleiçi'nde görülmeye başlayan canlanmanın ardından, kentteki mevcut açık ve kapalı mekanlara yeniden kültür ve rekreasyon işlevlerinin verilmesi de bu başlık altında değerlendirilmiştir. 'Sağlıklaştırma' tabiriyle ise, kentin fiziksel koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili gelişmelerin aktarılması hedeflenmiştir. Ulaşım ve sağlık koşullarının, yapılaşma ve kentsel açık alan niteliklerinin geliştirilmesi de bu tanım kapsamında ele alınmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 16 Issue: 39 |
Kıbrıs Araştırmaları Dergisi
Kıbrıs Araştırmaları Merkezi
Doğu Akdeniz Üniversitesi
Gazimağusa, Kuzey Kıbrıs, Mersin 10, Turkey