Tevil, geçmişten günümüze gerek tanımı gerekse mahiyeti konusunda tartışmaların sona ermediği bir kavram olarak karşımızda durmaktadır. Konu hakkında birçok eser kaleme alınmakla birlikte bu konudaki uğraşlar hala devam etmektedir. Buna rağmen konunun netliğe kavuştuğunu söylemek mümkün değildir. Bu tartışmanın yanı sıra Kur’an’da on beş surede on yedi defa yerini bulan bu ifadenin Âl-i İmran suresi 7. ayette eleştirilen Kur’an yorumlarının ifadesi olarak takdim edilmesi müfessirlerin de bu kelimeye yaklaşımını şekillendirmiştir. Tefsirlerde bu kelimenin, farklı sıfatlarla eleştirilen yorum biçimlerinin ortak ifadesi olarak kullandıkları görülmektedir. Bu terim eleştirilen yorum biçimlerini ifade etmek için ağırlıklı olarak Ehli sünnet ekolüne mensup müfessirler tarafından alt başlıklarıyla birlikte otuza yakın nitelemeyle kullanılmaktadır. Bu nitelemeleri birkaç eleştiride ortak kullanılanlar, Arap dili ile ilgili olanlar, bağlama ilişkin olanlar, mezhebi yorumlara ilişkin olanlar, dinin temel prensiplerine aykırı olanlar ile rivayetlere ve tarihi verilere aykırı olan teviller için kullanılanlar olmak üzere altı başlık altında incelemek mümkündür. Biz bu çalışmada, tefsirlerde eleştirilen yorum biçimlerinin ortak ifadesi olarak yer verilen bu kavramın nasıl ele kullanıldığını ve çeşitleri arasındaki farkı ele almaya çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 20 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 2 |