İslam tarihinde muhalifler ve düzeni bozanlar çeşitli şekillerde cezalandırılmıştır. Bu cezalardan biri de sürgün olmuştur. Sürgün amacıyla kullanılan yerlerden biri de Arapların muhayyilesinde çetin şartları ve uzaklığıyla yer edinen ve şiirlere dahi konu olan Dehlek adaları olmuştur. Doğu Afrika’da Masavva limanı açıklarında yer alan Dehlek adalar topluluğuna, en büyükleri olan Dehlek el-Kebîr adını vermiştir. Bu adalar stratejik konumları sebebiyle tarih boyunca askerî, siyasî ve ticarî açıdan önemli bir yere sahip olmuştur. Arapların İslâm öncesinde ticaret sebebiyle bildiği anlaşılan ada ve civarı, Habeşistan’a ilk hicretler ve Râşid Halifeler döneminde bölgeye düzenlenen akınlarla daha iyi tanınmaya başlamıştır. Emevîler döneminde gerek Kızıldeniz’in ticarî güvenliğini sağlamak gerekse Doğu Afrika’ya yönelik askerî hamleler çerçevesinde Dehlek adası ele geçirilmiştir. Böylece Müslümanların hakimiyetine giren ada, Emevîler ve Abbâsîler döneminde çeşitli sebeplerle farklı sınıflardan kişi ve grupların sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Makalede bunlar arasında yer alan şair Ahvas el-Ensârî, kadı Irâk b. Mâlik el-Medenî, şair Ömer b. Ebî Rebîa el-Mahzûmî, bazı Kaderiyye mensupları ve Abbâsî valisi Abdülcebbâr b. Abdurrahman el-Ezdî’nin ailesinden bahsedilecektir. Emevî valisi Yezîd b. Mühelleb el-Ezdî ve Ali b. Abdullah el-Abbâsî ise adaya sürgün kararı çıkarıldığı halde sürgünlerinden vazgeçilen önemli kişiler arasında yer alır. Ayrıca bazı kaynaklarda Dehlek’e sürgün edildiği rivayet edilen kimi kimseler de zikredilir. Ancak bunların sürgün edilme ihtimalleri mümkün olmayıp bahse konu rivayetler zayıf ve sorunludur. Bu çalışmada, kaynaklardaki kısıtlı bilgiler ışığında adanın İslâm hakimiyetine girişi ve sürgün yeri olma vasfıyla ilgili rivayetler değerlendirilecektir.
İslam Tarihi Kızıldeniz Dehlek Sürgün Eritre Habeş Emevîler Abbâsîler
In Islamic history, opponents and disruptors of the order have been punished in various ways. One such punishment was exile. One of these places of exile, which has made its mark in the imagination of the Arabs with its harsh conditions and remoteness and even became the subject of poems, is the Dahlak Archipelago. Located off the coast of Massawa port in East Africa, the archipelago's largest island is known as Dahlak al-Kabir. Due to their strategic location, these islands have historically held significant political, commercial, and military importance. The island and its surroundings, understood to have been known by the Arabs for trade purposes before Islam, began to be better recognized with the first migrations to Abyssinia and raids organized to the region during the Rashidun Caliphs' era. During the Umayyad period, the island of Dahlak was captured to ensure the Red Sea's commercial security and as part of military maneuvers towards East Africa. During the reigns of the Umayyads and Abbasids, individuals and groups from different classes were exiled to the island for various reasons. Among these were the poet Ahwas al-Ansari, the judge Iraq ibn Malik al-Madani, the poet Umar ibn Abi Rabia al-Makhzumi, some members of the Qadariyya, and the family of the Abbasid governor Abduljabbar ibn Abdurrahman al-Azdi. Umayyad governor Yazid ibn Muhallab al-Azdi and Ali ibn Abdullah al-Abbasi were essential figures for whom exile orders were issued but later revoked. Additionally, some individuals are mentioned as being exiled to Dahlak, but these are weak and problematic narratives with unlikely possibilities of exile. This study will also evaluate the limited information available in sources regarding the island's entry into Islamic dominion and its characteristics as a place of exile.
İslam tarihinde muhalifler ve düzeni bozanlar çeşitli şekillerde cezalandırılmıştır. Bu cezalardan biri de sürgün olmuştur. Sürgün amacıyla kullanılan yerlerden biri de Arapların muhayyilesinde çetin şartları ve uzaklığıyla yer edinen ve şiirlere dahi konu olan Dehlek adaları olmuştur. Doğu Afrika’da Masavva limanı açıklarında yer alan Dehlek adalar topluluğuna, en büyükleri olan Dehlek el-Kebîr adını vermiştir. Bu adalar stratejik konumları sebebiyle tarih boyunca askerî, siyasî ve ticarî açıdan önemli bir yere sahip olmuştur. Arapların İslâm öncesinde ticaret sebebiyle bildiği anlaşılan ada ve civarı, Habeşistan’a ilk hicretler ve Râşid Halifeler döneminde bölgeye düzenlenen akınlarla daha iyi tanınmaya başlamıştır. Emevîler döneminde gerek Kızıldeniz’in ticarî güvenliğini sağlamak gerekse Doğu Afrika’ya yönelik askerî hamleler çerçevesinde Dehlek adası ele geçirilmiştir. Böylece Müslümanların hakimiyetine giren ada, Emevîler ve Abbâsîler döneminde çeşitli sebeplerle adaya farklı sınıflardan kişi ve grupların sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Makalede bunlar arasında yer alan şair Ahvas el-Ensârî, kadı Irâk b. Mâlik el-Medenî, şair Ömer b. Ebî Rebîa el-Mahzûmî, bazı Kaderiyye mensupları ve Abbâsî valisi Abdülcebbâr b. Abdurrahman el-Ezdî’nin ailesinden bahsedilecektir. Emevî valisi Yezîd b. Mühelleb el-Ezdî ve Ali b. Abdullah el-Abbâsî ise adaya sürgün kararı çıkarıldığı halde sürgünlerinden vazgeçilen önemli kişiler arasında yer alır. Ayrıca bazı kaynaklarda Dehlek’e sürgün edildiği rivayet edilen kimi kimseler de zikredilir. Ancak bunların sürgün edilme ihtimalleri mümkün olmayıp bahse konu rivayetler zayıf ve sorunludur. Bu çalışmada, kaynaklardaki kısıtlı bilgiler ışığında adanın İslâm hakimiyetine girişi ve sürgün yeri olma vasfıyla ilgili rivayetler değerlendirilecektir.
---
في تاريخ الإسلام، عوقب المعارضون والمخلون بالنظام بطرق مختلفة. واحدة من هذه العقوبات كانت النفي. ومن الأماكن التي استخدمت للنفي جزيرة دهلك، التي تميزت بظروفها القاسية وبعدها، وأصبحت موضوعًا للشعر في مخيلة العرب. تقع جزر دهلك في البحر الأحمر قبالة ساحل مصوع في شرق أفريقيا، وأكبرها تسمى دهلك الكبير. تمتعت هذه الجزر بأهمية عسكرية وسياسية وتجارية بسبب موقعها الاستراتيجي على مر التاريخ. يُفهم أن العرب عرفوا الجزيرة وما حولها قبل الإسلام بسبب التجارة، ولكنها أصبحت أكثر شهرة خلال الهجرات الأولى إلى الحبشة والهجمات التي نظمت في عهد الخلفاء الراشدين. في العصر الأموي، احتلت جزيرة دهلك لضمان الأمن التجاري للبحر الأحمر ولتنفيذ الهجمات العسكرية على شرق أفريقيا. وهكذا، أصبحت الجزيرة تحت السيطرة الإسلامية، واستخدمت كمنفى لأشخاص ومجموعات من طبقات مختلفة في العصرين الأموي والعباسي لأسباب متعددة. من بين هؤلاء الأشخاص الشاعر أحوص الأنصاري، القاضي عراق بن مالك المدني، الشاعر عمر بن أبي ربيعة المخزومي، وبعض أتباع القدرية، وعائلة عبد الجبار بن عبد الرحمن الأزدي، والي العباسيين. وكان من بين الشخصيات الهامة التي صدر قرار بنفيها إلى الجزيرة ثم ألغي نفيها الوالي الأموي يزيد بن مهلب الأزدي وعلي بن عبد الله العباسي. وتذكر بعض المصادر أيضا بعض الأشخاص الذين قيل إنهم نُفوا إلى دهلك، إلا أن احتمالية نفيهم ضعيفة والروايات المتعلقة بهم ضعيفة ومشكوك فيها. في هذا العمل، سيتم تقييم الروايات المتعلقة بدخول الجزيرة تحت الحكم الإسلامي وكونها مكانًا للنفي، في ضوء المعلومات المحدودة المتاحة في المصادر.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political and Civilization History of Islam |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | May 30, 2024 |
Acceptance Date | September 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 24 Issue: 2 |