As a social being, human beings are constantly thinking and feeling. These mental and emotional activities, which mobilize human beings, enable people to communicate with their environment. While the center of mental processes is the mind, the center of emotional processes is the heart. The heart embodies all emotions in terms of creation. These include love, hate, anger, sadness, compassion, fear, and many others. Human beings need every single emotion. Emotions are divided into good and bad according to the way they arise. All emotions are considered good as long as they are in moderation, and bad as long as they are excessive. Every emotion has a duty and a measure. When they are out of control and used in an excessive way, emotions can cause personal and social problems. Minimization or elimination of these problems is only possible with the training of emotions. The training of emotions is as important as any other training and allows the individual to recognize his/her emotions. Thanks to the feelings learned, more accurate decisions can be made with the cooperation of heart and mind. Also social communication becomes sustainable in a healthier way. The Messenger of Allah (PBUH) lived his feelings in the most beautiful way in his identity as a human being and informed about the limits of emotions in his identity as a prophet. In this article, emotions, which have a great share in the realization of deeds, will be examined in the context of hadiths. In addition, since the number of emotions is very high, some of the prioritized emotions will be mentioned.
Sosyal bir varlık olan insan sürekli düşünme ve hissetme halindedir. İnsanı harekete geçiren bu zihinsel ve duygusal faaliyetler onun çevresiyle iletişimini sağlamaktadır. Zihinsel süreçlerin merkezi akıl iken duygusal süreçlerin merkezi kalptir. Kalp, yaratılış itibariyle bütün duyguları bünyesinde barındırmaktadır. Bunların içerisinde; sevgi, nefret, öfke, hüzün, merhamet, korku… gibi birçokları yer alır. İnsanın her bir duyguya ihtiyacı vardır. Duygular ortaya çıkış şekillerine göre iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılır. Bütün duygular ölçülü olduğu sürece iyi, aşırılık boyutuna ulaştığı sürece de kötü olarak kabul edilmiştir. Her duygunun bir görevi ve ölçüsü bulunmaktadır. Bazen duygular kontrol dışı kalıp amacı dışında ve aşırı bir şekilde kullanıldığında kişisel ve toplumsal sorunlara neden olabilmektedir. Bu sorunların en aza indirilmesi ya da yok edilmesi ancak duyguların eğitilmesi sonucunda gerçekleşebilmektedir. Duygu eğitimi, diğer bütün eğitimler kadar önemli olup kişinin duygularını tanımasına olanak sağlamaktadır. Öğrenilen hisler sayesinde kalp ve zihin işbirliği ile daha isabetli kararlar alınabilir ve toplumsal iletişim sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir hale gelmektedir. Rasûlullah (s.a.v) beşer olma kimliğiyle hislerini en güzel şekilde yaşamış, peygamber olma kimliğiyle de duyguların sınırlarını bildirmiştir. Bu makalede, amellerin vuku bulmasında büyük payı bulunan duygular hadisler özelinde ele alınarak incelenecektir. Ayrıca duygular sayı itibariyle çok fazla olduğundan öncelik verilen bazı duygulara değinilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Hadith |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 5 |
Danisname is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License.