The boundries among philosophy, theology and mysticism
in the Ottoman Turkish thought are not clear, in addition, the
problems of these fields are mixed with each other. It is necessary
to take this into account to clarify the attitudes of the Ottoman
scholars towards philosophy and during that period, whether there
is an interest in philosophy. In this study, it is put forward that the
Ottoman scholars of the classical period showed, in general, positive
attitudes towards philosophy. In this respect, continuation of
the tradition of Tahafut writing, investigation of some philosophical
problems, demonstrations of philosophical cases in several studies
could be considered as positive attitudes towards philosophy.
On the other hand, negative attitudes towards philosophy aslo can
be found.
Osmanlı Türk düşüncesinde felsefe, kelâm ve tasavvuf arasındaki sınırlar ortadan kalkmış, bu üç alanın problemleri âdeta iç içe girmiştir. Osmanlı bilginlerinin felsefeye karşı tavrını ve bu dönemde felsefeye ilginin olup olmadığını belirlerken bu durumun dikkate alınması gerekir. Çalışmamızda, klâsik dönem Osmanlı bilginlerinin felsefeye genelde müspet yönde ilgi gösterdikleri ortaya konulmuştur. Bu bağlamda Tehâfüt yazma geleneğinin devam ettirilmesi, birtakım felsefî problemlerin incelenmesi, çeşitli eserlerde felsefî meselelerin yer alması, felsefeye karşı müspet tavrı belirleyen hususlar olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra Osmanlı toplumunda felsefeye karşı bazı menfi tavırlar da sergilenmiştir.
Other ID | JA26CG59SU |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 5 Issue: 13 |