Tefsir ilminde Kur’an’ı anlama sürecinde sahâbe, tâbiûn ve tebeü’t-tâbiîn nesline ait tefsir rivâyetleri, en temel başvuru kaynakları arasında yer alır. Ancak bu rivâyetlerin yorumdaki işlevi ve bağlayıcılık düzeyi, öteden beri önemini koruyan ilmî meselelerdendir. Seleften gelen rivayetleri ilk defa sistemli biçimde eleştiren isim olarak genellikle Taberî öne çıkarken, bu çizgiyi sürdüren fakat kendine özgü bir eleştiri dili geliştiren İbn Atıyye’nin yaklaşımı yeterince incelenmemiştir. Özellikle sahâbe ve tâbiûna ait içtihâdi tefsir görüşlerinin ne ölçüde bağlayıcı kabul edileceği ya da ihtilaflı görüşlerde hangi kriterlerin esas alınacağı hususu, tefsir usûlü kaynaklarında açık şekilde ortaya konmamıştır. Bu çalışma, bu problemi İbn Atıyye’nin yaklaşımı üzerinden ele almakta; onun Taberî ile benzer ve farklı yönlerini karşılaştırarak, rivâyetleri değerlendirirken benimsediği ölçütleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylece, ilk nesillerden aktarılan rivâyetlere tefsir yazımında eleştirel bir bakışla nasıl yaklaşılabileceği konusunda daha açık ve işlevsel değerlendirme ölçütleri geliştirilmesi hedeflenmektedir. Araştırmada nitel analiz yöntemi benimsenmiş; İbn Atıyye’nin on iki âyet bağlamında selef rivâyetlerine getirdiği değerlendirmeler, dayandığı dilsel, kelâmî ve tarihsel gerekçelerle birlikte incelenmiştir. Bulgular, müfessirin bağlama, lafza ve bütünlüklü anlam yapısına aykırı rivâyetleri eleştirdiğini göstermektedir.
In the discipline of Qurʾānic exegesis, narrations attributed to the generations of the Companions (ṣaḥāba), the Successors (tābiʿūn), and the Followers of the Successors (tabeʿu’t-tābiʿīn) are among the most fundamental sources for understanding the verses of the Qur’an. However, the interpretative function and the binding authority of these narrations have long remained important scholarly issues. While al-Ṭabarī is generally regarded as the first exegete to systematically apply a critical lens to these early narrations, the approach of Ibn ʿAṭiyya—who continued this critical tradition while developing his own distinct evaluative method—has not been sufficiently examined. Particularly, the extent to which ijtihād-based views of the early generations are considered binding, or the criteria for preferring one narration over another in cases of disagreement, remain ambiguous in classical works of tafsīr methodology. This study aims to address this problem by analyzing Ibn ʿAṭiyya’s approach, comparing it with al-Ṭabarī’s, and identifying the evaluative principles he employs. Using a qualitative analysis method, the study examines Ibn ʿAṭiyya’s treatment of early narrations in the context of twelve verses, focusing on his linguistic, theological, and historical justifications. The findings indicate that he critiques narrations that conflict with textual coherence, contextual flow, or the integrity of the Qur’an and ḥadīth.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Tafsir |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | November 30, 2025 |
| Submission Date | June 2, 2025 |
| Acceptance Date | September 1, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 13 Issue: 2 |
Dergiabant is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).