Her devletin uygulamaya koyduğu kendine has törenleri vardır. Törenler o devletin geçmişten getirdiği ve kendisiyle özleştirdiği özel uygulamalardır. Geçmişten günümüze çeşitli Türk devletleri de bu çerçevede özellikle devlete ve devletlerarası ilişkilerin törensel boyutlarına dair birtakım özgün uygulamalar geliştirmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda da oldukça katı, çok disiplinli ve devletin o günkü gücüyle doğru orantılı bir takım protokol kuralları geliştirilmiş ve titizlikle bu kurallar uygulanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda, devletlerarası diplomatik protokol kuralları açısından, konumuzu oluşturan elçi kabulleriyle ilgili olarak, oldukça sıkı hiyerarşik uygulamalar yapılmıştır. Osmanlı’nın beylikten devlete ve oradan da imparatorluğa uzanan tarihsel sürecinde, yabancı devletlerle olan diplomatik ilişkilerinde bu protokol kurallarına hassas bir şekilde riayet edilmiştir. II. Murad döneminde Edirne Sarayı’ndaki ilk elçi kabulünden, devletin başkentinin İstanbul’a nakledilmesinden sonra Topkapı Sarayı’ndaki elçi kabul törenlerine kadar, gelen elçilere hep devletin büyüklüğü gösterilmek amaçlanmış ve elçi kabul törenleri de bu çerçeveye oturtulmuştur. İlgili dönemlere ait minyatürlerdeki elçi kabul sahnelerinin betimlemelerinde kullanılan renkler, sahne tasarımları, kompozisyonlardaki öne çıkartılan vurgulamalar (padişahın ve hükümdarlık simgesi olan tahtın güçlü bir şekilde merkeze oturtulması), hep devletin gücünün protokol uygulamalarındaki birer yansımalarından ibarettir. Bu minyatürlerde aynı zamanda Osmanlı’nın devletten imparatorluğa uzanan çizgideki diplomatik duruşunu da gözlemleyebilmekteyiz. Döneme ait çeşitli seyyahların yazdıkları seyahatnamelerde ve görsel olarak da ayrıca gravürlerde ve resimlerde bunlara dair birçok
örnek görmekteyiz.
Every state performs its own special ceremonies. Ceremonies are special implementations which that state carries from the past and identifies itself with. From past to present, different Turkish states have developed some implementations within this context about the state and the ceremonial extents of interstate relations. In the time of the Ottoman Empire some strict and very well-disciplined rules which are in direct proportion to the power of the state were developed and these rules were meticulously applied. In the Ottoman Empire very strict hierarchal implementations were made in regar to the herald’s receptions in terms of interstate diplomatic protocol rules which constitute our subject. During the historical period of the Ottoman Empire which extends from the beylic to the state and then to the empire, these protocol rules were complied with accurately in the diplomatic relations with foreign states. From the first herald’s reception at the the Edirne Palace in the time of Murad II to the receptions at the Topkapı Palace after the capital’s removal to Istanbul, an indication of the grandness of the state was always viewed as a goal and the herald’s receptions were presented in that context. The colours which are used in representations of the reception scenes in the miniatures of the related periods, the scene designs, the emphasis which is put forward in the compositions (the emperor’s and throne’s –which is a symbol of royalty- being centralized) are just all reflections of the power of the state in theimplementation of protocols. In these miniatures we can observe the political standing of the Ottoman Empire on the line that extends from the state to the empire. We can see many examples of them in the travel books written by different travelers of that period and also visually in engravings and paintings
Other ID | JA67SY59BD |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2012 |
Submission Date | June 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 1 Issue: 1 |