Doğal
dil konuşucularının kavram alanına geçebilmesi dil göstergelerinin anlamlarının anlaşılmasıyla mümkündür. Konuşucuların
düşünsel eylemlerinin evrensel birimi sayılan kavramlar dünyayla ilgili bilgi
ve bilincinin bileşenlerini oluşturur. Bu noktada çoksözcüklü bileşenler
kavramsal dizgemizde yer alan dünya hakkındaki daha genel bilgimizden ortaya
çıkan dilsel birimlerdir (Kövecses, 2010) ve bilişsel bilgilerin depolandığı,
kalıp halinde kültürden kültüre aktarılan bir ürün olduğu için, tek tek ayrı
gönderimleri olan sözcüklerden oluşan yapılar olarak ele alınmamalıdır.
Çoksözcüklü bileşenleri, içindeki birimlerin anlamlarıyla ilgili bir anlamı
yansıtan ifadeler olarak değerlendirmeyen bu çalışmada, dil-biliş-zihin-kültür
ağlarının değerlendirilmesini mümkün kılacak Bilişsel Anlambilim modelinin öngördüğü bakış açısı benimsenmiş, Basit Rastgele Örneklem yoluyla elde
edilen 1000 Türkçe çoksözcüklü bileşenin bilişsel eğilimi tartışılmıştır.
Sözgelimi, “etekleri zil (ıslık veya çalpara) çal-” gibi bir çoksözcüklü
bileşenin her bir birimi sözlüksel anlamlarıyla zihinde işlemlenmemekte, ancak
bütüncül anlamıyla konuşucunun bilişindeki telaş
bilişsel üst kavramına temas
ederek anlamlandırılmaktadır. Bu çalışmada da Türkçe çoksözcüklüler tarafından kesitlenen üst kavramlar, metin
içerisinde kendisini birlikte gerçekleştirdiği ilişkili/eşanlamlı anahtar
kavramlar (örn. sevinç, neşe, koşturma(k)) ve
bunlarla zihinsel/bilişsel eşdizimlilik ilişkisi gösteren sözcük kümeleri (örn.
acele
et-, mutlu ol-) saptanmıştır. Gelinen noktada bu çalışma, anadil konuşucusu yargısı çerçevesinde Kültürel ve Tarihsel Çözümleme Yöntemiyle
Türkçe çoksözcüklü bileşenlerin bilişsel eğiliminin etiketlenmesini ve Türk
insanının doğrudan bilişsel düzeneğine erişim sağlanmasını amaçlamış, bu amaç
doğrultusunda anadil konuşucularının yaşam deneyimlerini ve gerçekliğini dilsel
göstergelerle kodlarken, bunu hangi kavram(lar)la gerçekleştirdikleri, bir
dilsel çıktı olan çoksözcüklü bileşenler aracılığıyla bilinç ve biliş
temsillerini nasıl oluşturuldukları yorumlanmıştır: ulamlaştırılan
çoksözcükülerle 143 üst kavram kesitlenmekte, bunlar arasında sırasıyla açıklık, aşırılık, fırsatçılık ve ölüm öncelenen
alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Concepts
regarded as the universal units of ideational actions of the speakers form the
components of knowledge and consciousness about the World. At this point,
multiwords are the linguistic units emerged from our general knowledge about
the world embodied in our conceptual system (Kövecses, 2010). Since multiwords
are the products where cognitive information is stored and transferred from
culture to culture, they should not be evaluated as the expressions reflecting
a meaning regarding to the lexical reference of each component. Unlike the
researches taking multiwords as the structures formed by words having
individual references and therefore cannot contribute to the speakers’
processing the meanings in the framework of lexical semantics, this study
detects cognitive tendencies represented by 1000 Turkish multiword
expressions.through the perspective of Cognitive Semantics which will enable
the language-cognition-mind-culture networks evaluations possible. For
instance, the components of the multiword expression “etekleri zil (ıslık veya
çalpara) çal-” are not processed within their lexical meanings but comprehended
with their holistic meaning by contacting cognitive concepts as “rush”. Accordingly in this study the meta-concepts profiled by the multiwords
are attained, and the key concept(s) (Ex: joy,
fuss, hurry) and the related collocated word-sets (Ex: to hurry
up, to be quick, to hustle up), with which the meta-concepts realize in the
text, are determined. By means of Cultural and Historical Analysis Method
within the framework of Turkish native speakers judgements, cognitive-oriented
findings are provided and how the cognition and consciousness representations
are created through Turkish multiwords are evaluated: 143 meta-concepts are profiled by Turkish
multiwords classified, and the most frequent domains are clarıty, extreme,
vexıng and death.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 29, 2020 |
Submission Date | November 4, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 1 |