Julian Barnes the Noise of Time isimli romanında Rus besteci Dmitri Shostakovich’in yaşamını Sovyet rejimiyle olan üç travmatik deneyimi üzerinden anlatmaktadır. Shostakovich’in operasının rejimin propaganda aracı olan Pravda adlı gazete tarafından eleştirilmesi, Stalin’in emriyle New York’taki bir konferansa katılıp Sovyet rejimini desteklemeye zorlanması ve son olarak bestecinin politik baskıyla Sovyet partiye üye olması olarak özetlenebilecek bu üç olay Shostakovich’in benliğinde telafisi mümkün olmayan yaralar açar. Her bir travmatik deneyim ile bir önceki olayın izleri tekrar ortaya çıkar ve Shostakovich’in zihnini meşgul ederek besteciyi hem fiziksel hem de ruhsal olarak bir çöküşe sürükler. Roman boyunca Shostakovich çocukluğundan, gençliğinden ve yakın geçmişinden kesitler hatırlayarak yaşadığı kaygılar üzerine bir içsel çatışma sürdürür. Bu süreçte müziği ve çevresindeki olaylara karşı takındığı ironik tutumu besteciye geçirdiği zor zamanları atlatmada destek olur. İroni, içinde bulunduğu politik baskı karşısında akıl sağlığını korumasında; müziği ise kariyerini, ailesini, fiziksel ve ruhsal durumunu tehdit eden baskıcı rejim döneminde geleceği dair umudunu korumasında Shostakovich’e yardım eder. Bu romanında Barnes, Shostakovich’in zihnine ışık tutarak bir bireyin, özellikle de bir sanatçının, baskı karşısındaki çaresizliğini, hayatta kalma çabasını ve umudunu yitirmeme mücadelesini incelemektedir. Bu bakımdan bu makale, Julian Barnes’ın the Noise of Time adlı romanında hafızanın Shostakovich’in travmatik deneyimlerinin aktarılmasında nasıl bir işlev gördüğünü ve ironiye olan yatkınlığının yanı sıra Shostakovich’in sanatının baskıcı rejim altında hayatta kalmasına nasıl yardımcı olduğunu incelemeyi amaçlamaktadır.
In the Noise of Time, Julian Barnes portrays the life of the Russian composer, Dmitri Shostakovich through his three traumatic encounters with the Soviet regime. These three events, namely Shostakovich’s opera being criticised by Pravda, the regime’s propaganda agency; his being forced by Stalin to attend a conference in New York and support the Soviet regime; and finally, the composer’s becoming a member of the Soviet party under the political pressure, cause irredeemable scars in Shostakovich’s mind. With each traumatic experience, the traces of the previous incident re-emerge and lead Shostakovich to a both physical and psychological downfall by haunting the composer’s mind. Throughout the novel, Shostakovich pursues a self-conflict regarding the anxiety he suffers by remembering fragments from his childhood, youth, and recent past. Through this process, his music and the ironic attitude he assumes towards the events around him serve the composer in overcoming the difficult times he goes through. Irony helps him to keep his sanity under the political oppression, and his music helps him not to lose his hope for the future in the time of an oppressive regime that threatens his career, his family, his physical and psychological condition. In his novel, Barnes explores an individual’s, especially an artist’s despair, his struggle for survival and for preserving his hope by shedding a light on Shostakovich’s mind. In this respect, this article aims to discuss how memory functions in recounting the traumatic experiences of Shostakovich in Julian Barnes’s the Noise of Time and how his art, along with his inclination to irony, helps the artist survive in the time of oppression.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 24, 2022 |
Submission Date | April 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 |