The Nobel and Pulitzer Prize-winning novelist Toni Morrison is a significant figure in American literature. The black bodies marginalized by the slavery system are the main focus of her writings as an African descent author. Through her black female characters in particular, Morrison focuses on the experiences of black people in American society. Morrison generally deals with slavery, racism, social oppression, marginalization, in short, black lives shaped according to the white-dominated rules. She, hence, reflects the black people’s struggles for existence under the social
hierarchy determined by the skin color. Similarly, Frantz Fanon focuses on the destruction of the colonial system created by the economic and political reasons on black individuals. Psychiatrist Fanon deals with the secondary position of black people in relation to white people with its psychological effects and scrutinizes black people’s sense of self. By analyzing the defense mechanisms against the systematic racism to which black people are exposed, Fanon draws sociological arguments with their psychological dimensions. He focuses on the multidimensional causes of black people’s alienation as a result of social oppression. The aim of this study which brings Morrison and Fanon together is to make a Fanonian analysis of Toni Morrison’s last novel, God Helps the Child. This study primarily focuses on how Fanon’s arguments in his book Black Skin and White Masks which discusses the reflections of white supremacy on black people are mirrored in Morrison’s novel. Accordingly, the effects of black women’s position in white society, the decisive factors of their social roles and societal variables on family dynamics based on the relationships between the family members have been revealed. This study, hence, deeply analyzes how the sense of superiority created by belonging to the white race, as emphasized by Fanon, shapes Morrison’s black mother-daughter relationship, how the black woman is pushed into the boundaries defined by white society and how the accepted perceptions of whiteness keep her captive.
Nobel ve Pulitzer ödüllü roman yazarı Toni Morrison Amerikan edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Afrika kökenli olan yazarın eserlerinin odak noktası, kölelik sistemi ile ötekileştirilen siyah bedenlerdir. Morrison, özellikle siyahi kadın karakterler aracılığı ile siyahi halkın Amerikan toplumundaki deneyimlerine odaklanır. Morrison, eserlerinde temel olarak kölelik, ırkçılık, toplumsal baskı, ötekileştirme, kısacası beyaz kurallar çerçevesinde şekillenen siyahi yaşantıları ele alır. Böylece ten renginin belirlediği toplumsal hiyerarşide, siyah halkın var olma mücadelesini yansıtır. Benzer şekilde Frantz Fanon ise, ekonomik ve siyasal gerekçelerin yarattığı sömürgecilik sisteminin siyahi bireyler üzerinde oluşturduğu tahribatlara odaklanır. Psikiyatri doktoru olan Fanon, siyahi halkın beyazlar karşısındaki ikincil konumunu psikolojik etkileriyle birlikte ele alır ve siyahilerin benlik algısını irdeler. Fanon, siyahi halkın maruz kaldığı sistematik ırkçılık karşısındaki savunma mekanizmalarını psikolojik boyutlarıyla inceleyerek, sosyolojik çıkarımlarda bulunur. Siyahi bireylerin toplumsal baskı sonucu yabancılaşmalarının çok boyutlu nedenlerine odaklanır. Morrison ve Fanon’u bir araya getiren bu çalışmanın amacı, Toni Morrison’ın son romanı olan Tanrı Çocuğu Korusun adlı eserinin Fanoncu bir analizini yapmaktır. Siyah Deri Beyaz Maskeler adlı kitabında beyaz üstünlüğünün siyahlar üzerindeki etkilerini tartışan Fanon’un görüşlerinin, Morrison’ın romanındaki yansımaları, bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda siyahi kadının beyaz toplumdaki konumunun, toplumsal rollerinin belirleyicilerinin ve toplumsal değişkenlerin siyahi toplumun aile dinamiklerini, yani aile bireyleri arasındaki ilişkileri nasıl etkilediği açığa çıkarılmaktadır. Böylece Fanon’un üzerinde durduğu beyaz ırka ait olmanın yarattığı üstünlük duygusunun, Morrison’ın siyahi anne-kız ilişkisini nasıl şekillendirdiği, siyahi kadının, beyaz toplumun belirlediği sınırlara nasıl itildiği ve beyazlığın oluşturduğu kabul görmüş algılara nasıl tutsak edildiği derinlemesine irdelenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | North American Language, Literature and Culture |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 22, 2024 |
Submission Date | October 23, 2023 |
Acceptance Date | February 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 1 |