Climate change has become a pervasive systemic risk on a global scale, posing significant challenges to conventional modes of understanding and governance. Scientific assessments, particularly those produced by the Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC), frame climate risk through data-driven approaches. However, these assessments often encounter challenges in articulating the lived experiences and moral imperatives associated with the imminent threat of climate-related catastrophes. This article investigates how Elif Shafak's climate fiction He Are the People functions as a risk narrative, examining its portrayal of climate-induced societal collapse concerning the risk concepts articulated in IPCC reports. Drawing upon Ulrich Beck's theory of the "risk society" and insights from the environmental humanities, this study analyzes the narrative's depiction of climate risks alongside scientific projections. The comparative analysis demonstrates that Shafak’s narrative aligns with scientific assessments concerning critical threats but further enhances this understanding by humanizing and dramatizing the anticipation of catastrophe. This portrayal underscores the psychological, cultural, and ethical dimensions that quantitative reports often fail to encapsulate. The narrative serves as an effective risk communication tool, transforming abstract data into tangible human experiences and thereby enhancing risk perception and facilitating emotional engagement. This article contends that risk narratives of this nature are crucial complements to established scientific discourse, enriching our collective understanding of climate change by embedding it within a framework of lived experiences and moral contexts. This interdisciplinary approach underscores the essential role of narrative in the effective communication and confrontation of global climate risks.
İklim değişikliği, geleneksel anlayış ve yönetişim biçimlerini zorlayan sistemik ve küresel bir risk olarak ortaya çıkmıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan raporlar gibi bilimsel değerlendirmeler, iklim riskini veri odaklı çerçevelerle kavramsallaştırsa da yaklaşan felaketlerin yaşanmış deneyimini ve ahlaki aciliyetini aktarmakta yetersiz kalmaktadır. Bu makale, Elif Şafak’ın He Are the People adlı kısa öyküsünü bir risk anlatısı olarak incelemekte ve öyküde betimlenen iklim kaynaklı toplumsal çöküşü IPCC raporlarındaki risk kavramlarıyla karşılaştırmaktadır. Ulrich Beck’in “risk toplumu” kuramı ve çevreci beşeri bilimler alanındaki çalışmalardan yararlanarak yapılan çözümleme, öykünün iklim risklerini bilimsel projeksiyonlarla paralel biçimde ele aldığını, ancak bunun ötesine geçerek yaklaşan felaketin psikolojik, kültürel ve etik boyutlarını da insanileştirerek dramatize ettiğini göstermektedir. Şafak’ın anlatısı, soyut verileri somut bir insan hikâyesine dönüştürerek risk algısını güçlendirmekte ve duygusal bağ kurmayı mümkün kılmaktadır. Makalede, bu tür risk anlatılarının bilimsel söyleme önemli bir katkı sunduğu, iklim değişikliği olgusunu yaşanmış deneyim ve ahlaki bağlam içine yerleştirerek daha bütüncül bir anlayış geliştirdiği sonucuna varılmaktadır. Bu disiplinlerarası yaklaşım, küresel iklim risklerinin anlatı yoluyla iletilmesinin ve kavranmasının önemini vurgulamaktadır.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | North American Language, Literature and Culture, Ecocriticism, Literary Studies (Other), Environment and Culture |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | October 23, 2025 |
| Publication Date | October 27, 2025 |
| Submission Date | April 30, 2025 |
| Acceptance Date | August 10, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 2 |