Domestic violence against women is a particular form of gender inequality. There are several types of domestic violence against women such as physical, psychological, sexual, or economic violence. The assumption that violence can be tolerated in the family unit, the smallest unit of society, shakes both public order and the rule of law. For this reason, the state should ensure the right to life of woman who reports to the relevant authorities that she has been subjected to violence in the family, who does not report it or who withdraws her notification. The State protects its right to life by fulfilling both its obligations under international law and its obligations under national legislation. If these obligations are not fulfilled properly, the state should be liable for damages. In our study, the legal values to be protected in relation to the prevention of domestic violence against women and the obligations of the state to prevent domestic violence are included. Istanbul Convention and the European Court of Human Rights Opuz - Turkey decision is examined. The aim of this study is to determine the principles on which the state is responsible for the damages that occur in case domestic violence is not prevented.
Kadına yönelik aile içi şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin özel bir görünüm şeklidir. Fiziksel, psikolojik, cinsel ya da ekonomik şiddet olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumun en küçük birimi olan aile birliğinde şiddete rıza gösterilebileceği varsayımı hem kamu düzenini hem hukuk devleti ilkesini derinden sarsar. Bu sebeple devlet, aile içinde şiddet gördüğünü ilgili makamlara bildiren, bildirmeyen ya da yaptığı bildirimi geri alan kadının “yaşama hakkını” teminat altına almalıdır. Devlet yaşama hakkını gerek uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini gerekse ulusal mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirerek koruma altına almaktadır. Bu yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde devletin meydana gelen zararlardan sorumlu olması gerekir. Çalışmamızda kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi ile ilgili korunmak istenen hukuki değerlere ve aile içi şiddetin önlenmesi hususunda devletin yükümlülüklerine yer verilmiştir. İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin emsal niteliğindeki Opuz v. Türkiye kararı incelenmiştir. Bu çalışmayla aile içi şiddetin önlenmemesi durumunda meydana gelen zararlardan devletin sorumluluğunun dayandığı esasların belirlenmesi amaçlanmıştır.
Aile İçi Şiddet Devletin Yükümlülükleri Devletin Sorumluluğu Mağdurun Rızası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 2 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts