Giriş: Obstetrik tehlike belirtilerini erken fark eden gebeler, sağlık kuruluşuna daha hızlı başvurarak hem kendilerinin hem de fetüsün hayatının kurtarılmasına katkıda bulunurlar. Amaç: Araştırma, gebe kadınların obstetrik tehlike belirtileri hakkındaki farkındalıklarını ve bununla ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Kesitsel türdeki çalışmanın verileri, Nisan- Eylül 2018 tarihleri arasında anket formu ile toplanmıştır. Örneklem, ikinci basamak bir hastaneye başvuran 350 gebeden oluşmaktadır. Veriler, SPSS 21.0 istatistik programı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Yaş ortalaması 29.57 ± 4.7 olan gebelerin %59.7’si multigravidadır. Gebelerin “tehlike belirtisidir” biçiminde işaretlediği ilk 10 belirti; kasılma ya da bayılma nöbeti geçirme (%88.6), bilinç/şuur kaybı (%88.3), üreme organlarından kan gelmesi/kanama (%86.9), tansiyonun yükselmesi (%82.3), ateşin yükselmesi (%81.1), üreme organlarında yara, uçuk, siğil, kaşıntı ya da kötü kokulu akıntı olması (%78.3), bebek harekelerinin eskiye oranla azalması (%78), nefes darlığı çekilmesi/morarma (%75.7), idrar yaparken ağrı ya da yanma (%71.1) ve görmede değişiklik (%69.4) idi. Gebelerin sosyodemografik ve obstetrik özellikleri ile incelenen konuda eğitim alma durumları, “tehlike belirtisi” olarak nitelendirdikleri bazı semptomlarla ilişkilidir. Sonuç: Gebelerin, antenatal bakım alma oranları yeterlidir. Obstetrik tehlike belirtileri konusundaki farkındalıkları istendik düzeyde değildir ve bazı alanlarda eğitime ihtiyaçları vardır. Yapılacak eğitimlerde, gebelerin sosyo-demografik ve obstetrik özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
yok
yok
Yazarlar, veri toplama aşamasında gösterdikleri destek dolayısı ile çalışmanın yapıldığı kuruma ve araştırmaya katılan gebelere teşekkür eder.
Background: Pregnant women who notice signs of obstetric danger at an early stage contribute to saving lives of both themselves and fetus by applying to health facility more quickly. Objectives: Present study was carried out to determine awareness of pregnant women about danger signs which might occur during pregnancy and related factors. Methods: Data of cross-sectional study were collected by use of a survey between April – September 2018. Sample included 350 pregnant women applying a secondary health institution. Data were analyzed by descriptive statistics and chi-square analysis using SPSS 21.0 statistical program. Results: Average age of participants was 29.57 ± 4.7 and 59.7% of them were multigravida. First 10 symptoms marked as "danger sign" by pregnant women were respectively having contraction or fainting strokes (88.6%), loss of consciousness (88.3%), bleeding from the reproductive organs (86.9%), hypertension (82.3%), fever (81.1%), wound, herpes, wart, pruritus or foul smelling discharge in genitals (78.3%), decrease in frequency of baby movements (78.0%), shortness of breath/ cyanosis (75.7%), ache or irritancy while urinating (71.1%), and changes in vision (69.4%). Sociodemographic and obstetric characteristics and education on obstetric danger symptoms were related with symptoms that pregnant women defined as danger signs. Conclusions: While pregnant women's rates of receiving antenatal care were sufficient, their awareness of in terms of danger signs during pregnancy was not at desired levels and they needed to training in some areas. While presenting these trainings, it is recommended to consider socio-demographic and characteristics of pregnant women.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 1 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi ULAKBİM Türk Tıp Dizini, Türk Medline, Türkiye Atıf Dizini, Şubat 2021 tarihinden beri EBSCO Host ve 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren DOAJ ve 18 Ocak 2022 tarihinden beri Index Copernicus tarafından indekslenmektedir.