In this article, the water quality of 4 Eylül Dam constructed to supply potable water to Sivas and sidestreams
has been evaluated. Chemical and microbiological analyses were conducted on the samples taken from the dam
and sidestreams during the dry and wet periods. As a result of analyses heavy metals have not detected in the
sources. However, bacteriological pollution has been determined. Organic matter quantity varies according to
dry and wet condition samples. When it is possible to measure only basic flow in dry periods, streams’ flowrates
increase with the water which comes with precipitation and flood in wet period. Meanwhile, organic matter
carried by run-off join the streams and cause increase in the quantity of organic matter. When the hardness
parameter is examined, it is seen that the hardness of the streams which feed the dam is higher than hardness of
the dam lake.Water with low flow and high hardness teach the dam lake in dry periods. But during rainy
weather periods, water comes with high flow rate and low hardness. Therefore, the hardness of the lake where
there is a mixture, can be lower than of the dam hardness to move of the streams. There are some residential
areas absolute protection area It is essential the village in the absolute protection area and the wastewaters
discharge of the other residential areas must be maintained in a appropnate manner . Moreover, the agricultural
activities in this absolute area or the wastewater as a result of an activity have to be kept under control. Thus,
pollut on of the lake and feeding streams should be minimized
Bu makalede, Sivas kentinin içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere yapılmış olan 4 Eylül Barajı ve barajı
besleyen derelerin su kaliteleri değerlendirilmiştir. Baraj göl alanından ve barajı besleyen derelerden kurak ve
yağışlı dönemlerde numuneler alınarak kimyasal ve bakteriyolojik analizleri yapılmıştır. Bu analizler sonucunda
kaynaklarda herhangi bir ağır metale rastlanmamıştır. Ancak bakteriyolojik açıdan bir kirliliğin olduğu tespit
edilmiştir. Organik madde miktarı ise yağışlı ve kurak dönem numunelerinde farklılıklar göstermiştir. Kurak
dönemde derelerde sadece baz akım ölçülebilirken, yağışlı dönemde derelerin debisi yağış ve sellenme ile gelen
sularla artmaktadır. Bu sırada yüzeyden taşınan organik maddeler derelere gelmekte ve organik madde
miktarlarında artışa neden olmaktadır. Sertlik parametresine bakıldığı zaman ise barajı besleyen derelerin
sertliklerinin baraj göl alanından daha yüksek olduğu görülmektedir. Baraj göl alanına kurak dönemde debisi
düşük, sertliği daha yüksek olan su girişi olmaktadır. Ancak yağışlı dönemde baraj göl alanına debisi yüksek ve
yağışlarla beslendiği için sertliği daha düşük su girişi olmaktadır. Dolayısıyla karışımın meydana geldiği göl
alanındaki suyun sertliği, barajı besleyen derelerden alınan anlık numunelerin sertliğinden düşük olmaktadır.
Baraj mutlak koruma alanı içerisinde bazı yerleşim yerleri bulunmaktadır. Mutlak koruma alanı içinde kalan
köyün taşınması diğer yerleşim yerlerinin de atık sularının uygun şekilde deşarjının sağlanması gerekmektedir.
Ayrıca bu mutlak koruma alanında yapılacak tarımsal faaliyetler veya herhangi bir faaliyet sonucu çıkan atık
suların kontrol altında tutulması böylece göl alanını ve besleyen dereleri kirletmemesi sağlanmalıdır.
Other ID | JA23CY74UZ |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 13 Issue: 2 |
Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Tınaztepe Yerleşkesi, Adatepe Mah. Doğuş Cad. No: 207-I / 35390 Buca-İZMİR.