Today,
Internet environment which has an intensive usage as mass communication medium,
in the meantime, is a virtual space disconnected from real one. An individual
is able to build a virtual life that is parallel to real life in this virtual
space, through social media tools; perhaps he can show presence in virtual life
that he cannot be in real life. For this reason, at the relationships he
establishes with the virtual space, he may leave conscious or unconscious
traces of many values that are sometimes defined as private, such as daily
life, living space, family, belief, political opinion, emotion and thought.
Privacy is, in essence, a basic human need and can lead to anti-social
behaviour and behavioural disorders if it is not adequately provided. What the
equivalent of the concept of the privacy is in minds and if this is taken into
account in the usage of social media are the subjects of this work. In other
words, it has been researched if users are carrying privacy concerns in social
media exchanges. For this purpose, a questionnaire was applied to the English
Preparatory Class students (118 women, 230 men) of Karadeniz Technical
University. In the questionnaire, it was firstly questioned how university
students describe private and privacy. Then, depending on the social media
sharing, their privacy awarenesses in the virtual space were tried to be
evaluated in the context of gender. Thus, it was questioned if the values that
students defined as private in theory are valid for social media in practice.
Günümüzde
kitle iletişim aracı olarak yoğun bir kullanıma sahip olan internet ortamı,
aynı zamanda gerçek mekândan kopuk sanal bir mekândır. Birey bu mekânda, sosyal
medya araçları vasıtasıyla gerçek yaşamına paralel bir sanal yaşam inşa
edebilmekte; belki de gerçek yaşamda gösteremediği varlığı, sanal yaşamda
gösterebilmektedir. Bu nedenle, sanal mekânla kurduğu ilişkilerde bilinçli veya
bilinçsiz olarak gündelik yaşantısı, yaşam alanı, ailesi, inancı, siyasi
görüşü, duygu ve düşünceleri gibi bazen mahrem olarak tanımlanan birçok değerine
dair izler bırakabilmektedir. Mahremiyet, esasında temel bir insan
gereksinimidir ve yeterli düzeyde sağlanamadığı taktirde, anti sosyal
davranışlara ve davranış bozukluklarına yol açabilmektedir. Zihinlerde
mahremiyet kavramına karşılık gelen ifadenin ne olduğu ve sosyal medya
kullanımında bunun dikkate alınıp alınmadığı bu çalışmanın konusudur. Diğer bir
ifadeyle kullanıcıların sosyal medya paylaşımlarında mahremiyet kaygısı taşıyıp
taşımadıkları araştırılmıştır. Bu amaçla Karadeniz Teknik Üniversitesi
İngilizce hazırlık sınıfı öğrencilerine (118 kadın, 230 erkek) bir anket
uygulanmıştır. Ankette öncelikle üniversite öğrencilerinin mahrem ve
mahremiyeti nasıl tanımladıkları sorgulanmıştır. Ardından sosyal medya
paylaşımlarına bağlı olarak sanal ortamda mahremiyet farkındalıkları cinsiyet
değişkeni bağlamında değerlendirilmeye çalışılmıştır. Böylelikle öğrencilerin
teoride mahrem olarak tanımladıkları değerlerin, sosyal medya için de geçerli
olup olmadığı sorgulanmıştır.
Üniversite Öğrencileri Mahremiyet Algı Sosyal Medya Cinsiyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |