Sociologist
Pınar Selek, had found herself in the world of tales as a listener, at first.
Then, she had told tehse tales to her sister. She started her career as a tale
writer with the tales; Su Damlası, Yeşil Kız ve Siyah Pelerinli Kız (A Drop of
Water, Green Girl, and The Girl with the Black Cloak) which are examples of feminist
tale. The subject of this paper, The Girl with the Black Cloak is about a young
girl who defies the gender roles imposed upon her in order to survive in a
patriarchal society. But beyond this, the tale severely criticises gender
roles; isolation and outcasting of a single mother by society and masculinised
life with the silent witnesses of this outcast.
The Girl with the Black Cloak is one of the examples of new
feminist tale, for certain as it gives clues about how to demolish enforced
binaries such as “ a woman is either a fairy or a witch” in a society in which
people keep their silence and ignore child brides who are forced into marriages
for consideration money. In the tale, the reader witnesses the mutual rebellion
of two characters with different stories; the transformation of the girl with
the black cloak into the witch with the black veil and the journey of a
character named Yosun to Yosun Fairy. “Feminist sisterhood doctrine” also takes
place in the tale in addition to the criticism of male dominated society,
masculinised ideology and social norms.
Sosyolog Pınar Selek çocukluk yıllarında dinleyici olarak
dâhil olduğu masal dünyasında daha sonra kız kardeşine masal anlatarak masal
söyleyicisi olarak devam etmiş ve feminist masal örnekleri olan Su Damlası,
Yeşil Kız ve Siyah Pelerinli Kız adlı masal kitaplarıyla edebiyat dünyasına
masal yazarı olarak giriş yapmıştır. Makalede incelenen Siyah Pelerinli Kız,
küçük yaştaki bir kızın ataerkil bir toplumda kendine yer edinerek
yaşayabilmesi için kendisine dayatılan rollere başkaldırmasının konu edildiği
bir masal olmanın da ötesinde, cinsiyet rollerini topyekûn eleştiren, bekâr
anne olan bir kadının toplum tarafından yalnızlaştırılmasıyla başlayıp toplum
dışına itilmesini ve bu sürecin sessiz tanıklarını -bir arada yaşamanın eril
kodlarına da dikkat çekerek- eleştiren bir masaldır.
Siyah Pelerinli Kız aynı zamanda para karşılığı zorla
evlendirme de para karşılığı çocuk yaşta zorla evlendirilmeye de, 'çocuk gelin'
meselesine de “çocuktan gelin olmaz” diyerek göz kırpan, “ya perisin ya cadı”
ikiliğine sıkıştırılmaya çalışılan kadınlara ikilikleri yıkmanın mümkünlüğü
üzerine ipuçları veren bir masal olarak açıkça yeni feminist masal
örneklerindendir. Masalda Siyah Pelerinli Kız’ın Kara Peçeli Cadı’ya dönüşümü
ve Yosun adlı masal kahramanın Yosun Peri’ye yolculuğu ekseninde aslında iki
farklı hikâyeye sahip olan kadının ortak başkaldırılarına da tanıklık ediyoruz.
Erkek egemen sistemi, eril ideolojiyi, toplumsal normları eleştirmenin yanı
sıra ‘feminist kız kardeşlik’ ilkesi de masalda kendine böylece yer buluyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |