This study seeks to explore the relationship between female academics' views on fertility and childbearing and their perceptions of gender roles.Conducted as a descriptive study, the research population comprised female academics employed at universities in Turkey, while the sample included 204 female academics surveyed between May 2023 and March 2024. Data collection was carried out using the Personal Information Form, the “Attitudes Towards Fertility and Childbearing Scale (AFCS)”, and the “Gender Roles Attitudes Scale (GRAS)”. The mean scores of the academicians who participated in the study are as follows: 'future importance' sub-dimension 19.50 ± 7.48, 'present obstacle' sub-dimension 34.65 ± 7.28 and 'womanhood identity' sub-dimension 11.48 ± 4.85. A significant positive correlation was identified between the mean scores of the “future importance” and “female identity” sub-dimensions of the AFCS and both the sub-dimension and total scores of the GRAS. Conversely, a negative correlation emerged between the mean scores of the “present obstacle” sub-dimension of the AFCS and the GRAS sub-dimension and total scores. The regression analysis conducted to examine the causal relationship between GRAS and AFCS sub-dimensions revealed statistically significant results. Findings indicate that as academics adopt more egalitarian perspectives on gender, their attitudes towards fertility also become more positive. It can be deduced that female academics with higher education levels are more likely to have a positive outlook on fertility, possibly as a result of greater awareness and endorsement of egalitarian gender roles.
Bu araştırmada, henüz anne olmamış ve gebe olmayan kadın akademisyenlerin doğurganlık ve çocuk doğurmaya ilişkin tutumları ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Kariyer gelişimi fırsatı fazla olan akademisyenlik mesleğinde, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumun farklılaşabileceği ve bunun da doğurganlık tutumu ve çocuk doğurma isteği üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle tanımlayıcı bir tasarıma sahip olan bu araştırmanın evrenini, Türkiye'deki üniversitelerde görev yapan kadın akademisyenler oluştururken, örneklem grubunu Mayıs 2023-Mart 2024 tarihleri arasında erişilen 204 kadın akademisyen oluşturmaktadır. Veriler, “Bireysel Bilgi Formu”, “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ)” ve “Doğurganlık ve Çocuk Doğurmaya Yönelik Tutum Ölçeği (DÇDYTÖ)” aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmaya katılan akademisyenlerin DÇDYTÖ puan ortalamaları sırasıyla şu şekildedir: "gelecekteki önem" alt boyutu 19,50±7,48, "şimdiki engel" alt boyutu 34,65±7,28 ve "kadınlık kimliği" alt boyutu 11,48±4,85. Akademisyenlerin TCRTÖ toplam puan ortalaması ise 92,42±8,33 olarak hesaplanmıştır. Analizler sonucunda, DÇDYTÖ’nün “gelecekteki önem” ve “kadınlık kimliği” alt boyutlarının puan ortalamaları ile TCRTÖ puan ortalamaları arasında pozitif bir ilişki belirlenirken, 'şimdiki engel' alt boyut puan ortalaması ile TCRTÖ puanı arasında negatif bir korelasyon tespit edilmiş olup yapılan regresyon analizi istatistiksel açıdan anlamlı sonuçlar vermiştir. Araştırmanın bulguları, akademisyenlerin toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumları daha eşitlikçi hale geldikçe doğurganlığa yönelik tutumlarının da olumlu yönde değiştiğini ortaya koymaktadır. İleri eğitim alan kadın akademisyenlerin, eşitlikçi cinsiyet rolleri benimseyerek doğurganlığa ilişkin tutumlarını daha bilinçli ve olumlu bir farkındalıkla şekillendirdiği görülmektedir. Ancak, bu durumun kesinleştirilmesi adına farklı eğitim seviyelerine sahip kadın grupları üzerinde benzer çalışmalar yürütülmesi ve sonuçların eğitim düzeyi ekseninde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy of Society |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2025 |
Submission Date | February 18, 2025 |
Acceptance Date | April 29, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 27 Issue: 3 |