Introduction: Thyroid surgery has a range of complications from minor to major like
haemetoma,surgical site infections to recurrent laryngeal nerve injury, dyspnea, hypocalcemia. With its
common ratio hypocalcemia could be transient or persistent. Our aim in this
study was to determine risk factors for hypocalcemia after thyroid surgery.
Methods: 179 patients who underwent thyroidectomy were divided retrospectively into
two groups in terms of development of postthyroidectomy hypocalcemia (G1 and
G2). Hypocalcemic patients were further divided into groups of persistent and
transient hypocalcemia. Patients data of age, gender, fine needle biopsy
status, history of thyroiditis, use of vessel sealing systems, dimension of
dominant nodule, surgical procedure, development of hypocalcemia with
histopathological results were recorded.
Results: Patients mean age was 50 (18-77). Female/male ratio was 5.4. Rate of
postoperative hypocalcecmia was 32.4 %. Persistent hypocalcemia was seen in 4.5
%. There was not any significance between groups according to
age,gender,dominant nodule dimension, history of thyroiditis,use of vessel
sealing device,preoperative fine needle biopsy,development of hypocalcemia.
Hypocalcemia was affected by the type of surgical procedure (p: 0,008) and by malignity status(p: 0,016). 8 parameters were analyzed
together and hypocalcemia was independently affected by malignity status (CI:
%95, p: 0.033 and 2.2 fold).
Discussion and Conclusion: Our study results revealed that
patients who have thyroid malignancy and who underwent bilateral thyroidectomy
have more likely to develop postoperative hypocalcemia.
Amaç: Tiroidektomi sonrası minimal kanama,
cerrahi alan enfeksiyonu gibi komplikasyonlar gelişebildiği gibi; rekürren
sinir hasarı, dispne, ve masif hemoraji gibi morbiditesi yüksek komplikasyonlar
da gelişebilmektedir. Hipokalsemi, geçici ya da kalıcı olarak tiroid cerrahisi
sonrası azımsanamayacak sıklıktadır. Çalışmamızda tiroidektomi uygulanan
hastalarda hipokalsemi gelişimine etki eden faktörleri ortaya koymayı
amaçladık.
Yöntem ve gereçler: Mayıs 2012 – Aralık 2014 tarihleri arasında
tiroidektomi uygulanan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi.
Hastaların dosyalarından yaş, cinsiyet, ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB)
özgeçmişi, tiroidit varlığı, bağlama ya da damar kapama cihazlarının kullanılıp
kullanılmadığı, dominant nodül çapı, uygulanan cerrahi prosedür, postoperatif
hipokelsemi gelişmişliği ile histopatolojik değerlendirme sonucu kaydedildi.
Hastalar hipokalsemi gelişmeyen (G1) ve gelişen (G2) hastalar olmak üzere 2
gruba ayrıldı. Hipokalsemi gelişen hastalar kalıcı ve geçici hipokalsemi olarak
daha sonra ikiye ayrıldı. Çalışmamıza kalsiyum metabolizması ve kemik dansite
bozukluğu, böbrek yetmezliği, kalsiyum ve D vitamini kullanımı olan ve
preoperatif hipokalsemisi olan hastalar dahil edilmedi.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 179
hastada yaş için median değer 50 (18-77) olup, kadın/erkek oranı 5.4 idi.
Postoperatif hipokalsemi gelişme oranı %32.4 (n=58) idi. Kalıcı hipokalsemi
oranı ise % 4,5 idi. Gruplar arasında yaş (p:
0,451), cinsiyet (p: 0,177), tiroidit
varlığı (p: 0,061), dominant nodül
çapı (p: 0,752), kapatıcı enerji
cihazı kullanımı (p: 0,972) ve
preoperatif dönemde İİAB yapılmışlığı (p:
0.647) ile hipokalsemi gelişimi arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Uygulanan
cerrahi prosedür (p: 0.008) ve
malignite varlığı (p: 0,016)
hipokelsemi gelişimini etkilemekte idi. Bakılan sekiz parametrenin hipokalsemi
gelişimi üzerine ortak etkisi incelendiğinde ise; sadece malignite varlığında
diğer tüm etkenlerden bağımsız olarak hipokalsemi gelişimi etkilenmekteydi (CI:
%95, p: 0,033 ve 2,2 kat).
Tartışma ve sonuç: Çalışmamızda çıkan sonuca göre,
malignite nedeni ile opere edilen ve bilateral total tiroidektomi uygulanan
hastalarda postoperatif dönemde hipokalsemi gelişme riski artmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 30 Sayı: 1 |