Türk Edebiyatında Sosyal Konular” , diğer makalelerde olduğu gibi Karpat tarafından eklentilerle değiştirilerek son şeklini almıştır. Sosyal içerikli edebiyatı, onu yazanların kişisel felsefesine göre tasnif eden bu makale herkese söz hakkı tanımaktadır. Mesela, Nazım Hikmet’in de Sezai Karakoç’un da sanatsal yönlerinin değerli olduğu sonucuna varmaktadır. Böylece zıt kutuplar ortak bir amaca yönelebilirler. Ülkemizin buna ihtiyacı vardır. Gerçekten de ülkemiz son yüz yıldır müthiş bir çalkalanmanın içindedir. Siyasi ve toplumsal çekişmelerin bitmek bilmediği Türkiye’de, milletçe huzuru bulmak hususunda edebiyatın rolüne değinen Kemal Karpat şu sözlere yer veriyor: “Bugünün Türkiyesi ise hiçbir memlekette eşi olmayan bir değişme çabası içindedir. Eskiyle yeni durmadan çarpışmakta, toplum değişmekte, insanların düşünceleri yeni yeni kalıplara bürünmektedir. Bu değişme çabası içinde kuşaklar da birbiriyle çarpışmakta, baba oğuldan ayrı düşünmekte ve her ikisi de bunun acısını çekmektedirler. Bir toplumun değişmesi insanların alıştıkları yaşama düzeninin ve değer yargılarının da değişmesini gerektirmektedir. Bu ise insanlara sonsuz ıstıraplar vermektedir. Onun için toplumun değişmesini isteyen konu edinen edebiyatın, bu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Book Review |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 3 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)