Genel anlamda dokümantasyon, ileriye dönük bir yatırım veya faaliyettir. Sanatsal dökümantasyon ise, sanat objesini kendi döneminin ilerisinde bir döneme ulaştıran ölümsüzleştirme aracıdır. Üretildiği dönemin dokusu ve dokusundaki tüm bilgileri, verileri taşıyan sanatsal dökümantasyon zamana ve akımlara göre farklı özellikler sergiler. Yazı bulunmadan önce mağara duvarlarına, taş yüzeylere yapılan kuralsız, estetik kaygısız, disiplinsiz bir dizi figürlerin çizildiği günden bugüne sanatsal dökümanterler farklı aşamalardan geçerek değişik formlara bürünmüştür. 20. Yüzyılda ise sanat eseri dekoratif bir öğe olma kaygısından arındırılmış ve eser mekan arasında bütünleşik içsel bir sunuş şeklini almıştır. Aynı yüzyılda postmodern sanat anlayışı ile sanat mekanının transformasyonu, canlı performanslar, müze yapısındaki fiziki değişimler, hazır nesnenin sanat üretimi olarak sergilerde yerini alması sanatsal dökümantasyonun yeniden tanımlanmasını, sorgulanmasının yolunu açmış ve sanatsal dökümantasyon belgelerinin birer sanat pratiği olarak değerlendirilmesi anlayışını güçlendirmiştir. Bu bağlamda, literatür bilgisine dayalı yapılan bu çalışmanın amacı, sanat dokümantasyonunun önemine, geçmiş ve bir sanat pratiği olma özelliğine dikkat çekmektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Mart 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 32 (Dicle Üniversitesi'nin 50. Yılına Özel 50 Makale) |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)