The death of a female during pregnancy period, independent from the gestational age and localization or in a 42 day period after the end of pregnancy due to pregnancy related reasons or reasons aggravated by the pregnancy, but containing no relation with accidental or forced incidents, is defined as maternal death by the World Health Organization. Discussion of the requirements for an emboli diagnosis in an autopsy practice through literature data is aimed in our study. It has been reported that the case was 38 years old, G5 P4 and died with a respiratory distress occurred during the follow ups in 24 hours after the caesarean section. In autopsy, the body mass index was calculated as 32.8 kg/m2 (obese) and thrombus was detected in pulmonary arteries of both lungs. Thrombus was confirmed also through histopathological analysis. Evaluation of the medical history and data obtained from a detailed autopsy are of great importance for maternal deathswhich may occur after a caesarean section and involve a pulmonary thromboembolism diagnosis in order to determine the cause of death and prevent a loss of right in medical malpractice claims.
Bir kadının, gebelik sürecinde veya gebeliğinin sonlanmasından sonraki 42 gün içerisinde, gebeliğin süresi ve lokalizasyonu ne olursa olsun, gebelik sürecine bağlı ya da gebeliğin ağırlaştırdığı nedenlerle, ancak kaza veya zorlamalı bir olay ile ilişkili olmayan şekilde ölümü Dünya Sağlık Örgütü tarafından anne ölümü olarak tanımlanmaktadır. Çalışmamızda otopsi pratiğinde emboli tanısı için yapılması gerekenlerin literatür verileri eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. Olgunun 38 yaşında, G5 P4 olduğu ve sezaryen sonrası 24 saat içerisinde takipleri sırasında solunum sıkıntısı oluşarak, öldüğü bildirilmiştir. Yapılan otopsisinde vücut kütle indeksi 32,8 kg/m2 (obez) olarak hesaplanmış, her iki akciğerde pulmoner arterlerde trombüs tespit edilmiştir. Trombüs histopatolojik incelenmeyle de doğrulanmıştır. Sezaryen sonrası meydana gelebilecek olan pulmoner tromboemboli tanısı alan anne ölümlerinde tıbbi hikayenin irdelenmesi ve detaylı bir otopsiden elde edilen veriler, ölüm sebebinin belirlenmesi ve ileride olabilecek tıbbi uygulama hatası iddialarında hak kaybı olmasını önlemek için büyük öneme sahiptir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Case Reports |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2014 |
Submission Date | March 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 41 Issue: 4 |