Objective: Both botox and lateral internal sfinkterotomi are treatment technics used in chronic anal fissure; provide the relaxation of anal sphincter and as a result of this, healing occurs. Aim of this study is to compare efficacy of botox and LIS treatment in chronic anal fissure and discussing with the literature. Methods: 60 of 66 patients who has chronic anal fissure, that we reached, treated but not healed with medical therapy, appealed to the Dr. Sami Ulus Hospital included the study. Gender, age, fissure localization, complaints (pain, bleeding, itching, constipation), complaint length, recurrences after treatment, continence conditions and complications of patients were registered. Results: Sixty patients were enrolled the study. Of the 60 patients; 38(63.3%) were male and 22 (27.7%) were female. Mean age of all patients was 35.93 ± 11.45 (21 -60). Pain was the common complaint of the all patients. 10 (32.3%) recurrence were detected in botox treatment group (Group-I), only 1 (3.4%) recurrence was in LIS group (Group-II). There was no complication as an incontinence in group-I but 3 cases with incontinence (10.39%) were obtained in group-II. In the evaluation of these 3 cases by Cleveland Clinic Continence Scoring System, 2 cases classified as gas incontinence and 1 case as moderate fecal incontinence. Conclusion: Although botulinum toxin injection seen as an alternative treatment method with low complication rates such as incontinence, high recurrence is an important shortcoming of this technic. LIS performed by experienced surgeons remained the most popular treatment modality with low complication rates and great deal of healing success.
Amaç: Botoks, anal sfinkteri gevşeterek fissür iyileşmesine zemin hazırlayan bir tedavi metodudur. Çalışmamızın amacı; Kronik anal fissür tanısı alan hastalarda uygulanan botoks ve lateral interanal sifinkterotomi tedavilerinin etkinliklerini değerlendirmek ve komplikasyon oranlarını karşılaştırarak tartışmaktır. Yöntemler: Ankara Dr. Sami Ulus Hastanesine Genel Cerrahi polikliniğine başvuran, kronik anal fissür tanısı alan ve konservatif tedaviden fayda görmeyen toplam 66 hastadan, ulaşılan 60 erişkin hasta çalışma kapsamına alındı. Hastaların yaşları, cinsiyetleri, fissür lokalizasyonları, şikayetleri (ağrı, kanama, kaşıntı, kabızlık), şikayet süreleri, tedavi sonrası nüks, inkontinans durumları ve komplikasyonlar kayıt altına alındı. Hastalar lateral internal sfinkterotomi (LİS) uygulananlar ve botoks ile tedavi edilenler olmak üzere gruplandırıldı. Bulgular: Altmış hastanın, 38\'i (%63,3) erkek, 22\'si (%26,7) kadındı. Hastaların genel yaş ortalaması, 35,93 ± 11,45 (21 -60)\'di. Ağrı, tüm hastalarda izlenen ortak şikayetti. Nüks açısından değerlendirildiğinde; botoks uygulanan grup-I\'de 10 (%32,3) hastada, LİS uygulanan grup-II\'de ise 1 (%3,4) hastada nüks saptandı. Grup-I\'de inkontinans saptanmazken, grup II\'de 3 (%10,39) hastada inkontinans saptanmıştır. İnkontinans saptanan 3 hastanın Cleveland Klinik Skorlama Sistemine göre değerlendirilmesinde, 2 hastada gaz inkontinansı, 1 hastada orta derecede gaita inkontinansı saptanmıştır. Sonuç: Botilunum toksin enjeksiyonu, anal fissür tedavisinde, inkontinans gibi can sıkıcı komplikasyonların çok daha az izlendiği alternatif bir tedavi gibi görünse de, yüksek nüks oranları büyük dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Deneyimli ellerde LIS, daha düşük komplikasyon oranları ve yüksek tedavi başarısı ile halen en önemli tedavi metodudur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2014 |
Submission Date | March 2, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 41 Issue: 1 |