Al-Fârâbî, our philosopher,
puts to analyze the nature
of human in the context of
intellect. While he (al-Fârâbî)
puts his system into practice,
he utmost utilizes the meta-cosmological
possibilities
of emanation theory of
Neoplatonism. Al-Fârâbî
that surpasses the intellectual
and academic level of his
period endeavors this, using
the facilities of philosophy;
and he is also successful in
remarkable proportion in
this context. Al-Fârâbî that
appreciates the human as the
human expresses the ranks of
the evolution of the natural
intellect by the academic
language of the classical
psychology, and utilizes
utmost from the philosophical
terminology of the peripatetic
paradigm. Al-Fârâbî,
appreciating the human
being and his intelligence as
metaphysical value, gives
great importance to take the
philosophical integrality as
the systematical philosopher
and to demonstrate this
integrality on his system. In
order to realize this program,
it must be known that the Active
Intellect (al-Akl al-Faal)
has central importance in the
philosophical thought of Ebû
Nasr el-Fârâbî. Al-Fârâbî,
interpreting the human
nature in a dualistic way,
endeavors to reestablish the
integrality of human nature
by joining/uniting with the
Active Intellect. In al-Fârâbî,
this approach to human
nature displays itself as the
anthropological dualism
Fârâbî, insan doğasını akıl konsepti etrafında analize
tabi tutar. Bunu yaparken Yeni Platoncu Sudȗr
nazariyesinin meta-kozmolojik imkânlarından azami
derecede istifade eder. Döneminin entelektüel ve
akademik seviyesinin üzerine çıkmış bir düşünür olan
Fârâbî, bunu felsefenin imkânları ile yapmaya çalışır
ve önemli oranda da başarılı olmuştur. İnsanı insan
olarak değerlendiren Fârâbî, insanda doğal aklın
gelişim aşamalarını klasik psikolojinin diliyle ifade
ederken, Meşşâî paradigmanın felsefî terminolojisinden
oldukça istifade eder. İnsana ve sahip olduğu akla
metafi ziksel bir değer veren Fârâbî, bir sistem fi lozofu
olarak bütünselliği elde etmeye ve onu sisteminde
uygulamaya büyük önem verir. Bu programı gerçekleştirmek
için, Fârâbî’nin felsefî düşüncesinde faal
aklın, merkezî öneme sahip olduğu bilinmelidir. İnsan
tabiatını düalist biçimde yorumlayan Fârâbî, insanın
bütünselliğini faal akıla ittisal ile yeniden kurmaya
çalışır. İnsana bu tarz yaklaşım Fârâbî’de antropolojik
düalizm olarak kendini gösterir. Fârâbîci düşünce
perspektivinden hareketle doğal aklın insana ontolojik
bir otonomi verip vermediği metin içerisinde ayrıca
tartışılmaktadır. Kanaatimizce, yarı otonomi bir varlık
olarak insan, doğal aklın epistemolojik gelişim süreci
içerisinde ilâhî varlık olmak için ilerler.
Other ID | JA49RJ36TH |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2016 |
Submission Date | March 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 52 Issue: 1 |
Diyanet İlmi Dergi is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).