Studies of Qur’anic interpretation began with the introduction of Islam. Exegetical information was narrated orally in the period of the ‘companions’ (al-sahaba) and was later written down and compiled along with records of ‘the Prophetic tradition’ (Hadith) by the next generation called the ‘followers’ (al-tâbi’ûn). In the third period of exegetical studies which is accepted as the “atbâ al-tâbiin” period, the Qur’an was interpreted completely and this complete interpretation was written down for the first time. Thus, this period is referred to as al-tadwin meaning the period of compilation. ’tadwin of al-tafsir’ refers to narrated information or scattered materials on details of exegesis which has been compiled and recorded to form a book on exegesis. This process of compilation and recording was necessary due to the spread of Islam outside the Arab world and the increasing amounts of different commentaries on the verses of the Qur’an. During this period “dirayat tafsir” which refers to interpretation on the basis of personal thoughts also appeared alongside “rivayat tafsir” which often refers to narrated traditional ecegesis. According to historical records, the “Tafsir of Mukatil b. Sulayman” is the first book which contains an exegesis of the whole Qur’an from beginning to end which appeared in this period. On the other hand Ali b. Abu Talha, Sufyan al-Savri, Yahya b. Sallam, Abd al-Razzak b. Hemmam, Yahya b. Ziyad al-Farra, Abu Ubayda Mamar b. al-Musanna are all noted to have written Qur’anic interpretations during this period. However, the attention of scholars seem to focus most heavily on the work of Mukatil b. Sulayman. The publication of this book is accessible and available in today’s bookstores
Tefsir çalışmaları, İslam dininin ortaya çıkışı ile başlamıştır. Tefsir ile ilgili bilgiler, sahabe döneminde rivayet yolu ile nakledilmiş, tâbiîler döneminde hadislerle beraber toplanıp yazılmaya başlamıştır. Üçüncü dönem tefsir çalışmaları olarak kabul edilen etbâu’t-tâbiîn döneminde ise Kur’an, ilk olarak baştan sona tefsir edilerek yazılı bir şekilde kaydedilmiştir. Bu döneme, tedvin dönemi de denmektedir. Tefsirin tedvini, rivayet edilen veya çeşitli yazı malzemelerinin üzerinde dağınık bir şekilde bulunan tefsir ile ilgili bilgileri toplayıp düzenli bir şekilde yazıya geçirmek ve bunun neticesinde tefsir kitaplarını oluşturmak demektir. İslam dininin Arap âleminin dışına taşması, Kur’an ayetleri ile ilgili farklı yorumların çoğalması, tefsirin tedvinini gerekli kılmıştır. Bu dönemde yazılan tefsirlerde, rivayetle beraber dirayet tefsiri de kendini göstermiştir. Eldeki bilgilere göre, Kur’an’ın baştan sona kadar tefsir edilerek yazılan ilk tefsir kitabı, Mukâtil b. Süleyman’ın bu dönemde yazılmış olan “Tefsîru Mukâtil b. Süleyman” adlı eseridir. Ayrıca bu dönemde yaşamış olan Ali b. Ebî Talha, Süfyân es-Sevrî, Yahya b. Sellam, Abdurrazzak b. Hemmam, Yahya b. Ziyad el-Ferra ve Ebû Ubeyde Ma’mer b. el-Musennâ’nın da tefsir yazdıkları kaydedilmektedir. Âlimlerin dikkati, daha çok Mukâtil b. Süleyman’ın tefsiri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu tefsirin baskıları, günümüzde piyasada bulunmaktadır
Other ID | JA76NK37PP |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Submission Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 49 Issue: 4 |
Diyanet İlmi Dergi is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).