Bu makalede, Batı İslâm coğrafyasında Mâlikî mezhebine mensup bir şahsiyet olarak eğitim alan ve çok yönlü yetişmiş bir İslâm filozofu olan İbn Rüşd’ün özgünlüğü, Yahudi düşüncesindeki yeri, konumu ve şöhreti ele alınacaktır. Tarafsız değerlendirmeye muhtaç olan bilimin bu mevzuyu aydınlatmada bugün daha fazla önem kazandığı açıktır. Zira Müslümanlara karşı oluşan ön yargı ve ön kabullerin meselenin hakikatini ortaya koymada büyük bir engel teşkil ettiği görülmektedir. Nitekim Batı düşüncesini benimseyenlerin direk Antik- Yunan felsefesine bağlamak suretiyle İslâm düşünürlerini taklitçiler olarak görmeleri böyle bir yaklaşımdan ileri gelmektedir. Konunun önemine binaen İbn Rüşd’ün özgünlüğü ortaya konularak neden Aristoteles’ten farklı olduğuna işaret edilecektir. Böylece İbn Rüşd’ün Yahudiler arasında tanınması ve popüler hale gelmesinin bir neticesi olarak nesebî aidiyeti üzerinde meydana gelen eleştiri ve ithamlar değerlendirilecektir. Yine Yahudi düşüncesi için biçimlendirici ve belirleyici rol konumunda olan İbn Rüşd müktesebatının Yahudi toplumuna aktarılma serüveni işlenecek, ne zaman, nasıl ve kimler vasıtasıyla bu transfer sürecinin gerçekleştiği irdelenecektir.
In this article, the originality of Ibn Rushd, a sophisticated Islamic philosopher who was educated as a member of the Maliki madhhab in the Western Islamic geography, and his place, position and reputation in Jewish thought will be discussed. It is clear that science, which needs impartial evaluation, has gained more importance today in shedding light on this issue. Because it is seen that the prejudices and preconceptions against Muslims constitute a great obstacle in revealing the truth of the issue. As a matter of fact, it comes from such an approach that those who adopt Western thought see Islamic philosophers as imitators by linking them directly to Ancient Greek philosophy. Based on the importance of the subject, Ibn Rushd’s originality will be revealed and it will be pointed out why he is different from Aristotle. Thus, the criticism and accusations on Ibn Rushd’s lineage as a result of his recognition and popularity among the Jews will be evaluated. Furthermore, the journey of transferring the Ibn Rushd acquis, which has a formative and decisive role for Jewish thought, to the Jewish community will be examined, and when, how and by whom this transfer process takes place will be examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 24, 2024 |
Submission Date | March 25, 2024 |
Acceptance Date | June 7, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 60 Issue: 2 |
Diyanet İlmi Dergi is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).