Some writing, phonological and morphological differences in the texts of modern languages which written throughout history show that there was no standard written language at that time as it is today. Before the invention and spread of the printing press, almost all the texts that were written were first produced orally and then written down and reproduced in limited numbers by handwriting.
A number of multiple writing styles in the Köktürk, Uyghur and Arabic alphabets, in which the historical texts of the Turkish language were written, show that these texts were first produced orally and then written down. The different dialectical features in these texts confirm this assertion.
The determination and solution of the historical dialectology problems of the Turkish language sheds light on the current dialect studies as well as its contributions to the diachronic dialect studies. In fact, one of the method problems related to dialect researches carried out today is not taking into account the diachronic developments that the language has undergone. In this context, there are fundamental methodological problems in issues such as the determination of closed e and primary long vowel words in contemporary dialects, and the reference dialect to which the dialects are connected.
In this article, first of all, dialectological problems in historical texts will be determined based on the alphabet, and then proposals will be made for the solution of the problems in today's dialect studies in the light of these data.
Turkish dialectology, Historical Dialectology, Problems of Diachrony in Dialectology
Modern dillerin tarih boyunca yazılan metinlerindeki birtakım yazı, ses ve şekil farklılıkları, o dönemlerde günümüzdeki gibi ölçünlü bir yazı dili olmadığını göstermektedir. Matbaanın icat edilmesinden ve yaygınlaşmasından önce yazıya geçirilen hemen hemen bütün metinler önce sözlü olarak üretilmiş daha sonra da yazıya aktarılarak el yazısıyla sınırlı sayıda çoğaltılmıştır.
Türk dilinin tarihî metinlerinin yazıldıkları Köktürk, Uygur ve Arap alfabelerindeki birtakım çoklu yazım şekilleri, bu metinlerin de önce sözlü olarak üretilip daha sonra yazılı hâle getirildiğini gösterir. Bu metinlerdeki farklı diyalektik özellikler bu savı doğrular.
Türk dilinin tarihî diyalektoloji sorunlarının tespit edilmesi ve çözümü, artzamanlı lehçe çalışmalarına sunduğu katkılar kadar günümüzdeki ağız araştırmalarına da ışık tutmaktadır. Esasen günümüzde yapılan ağız araştırmalarıyla ilgili yöntem sorunlarının başında, dilin geçirmiş olduğu artzamanlı gelişmelerin dikkate alınmaması gelmektedir. Bu bağlamda çağdaş ağızlardaki kapalı e’li ve birincil uzun ünlülü sözcüklerin tespiti, ağızların bağlı bulundukları referans ağız gibi konularda esaslı yöntem sorunları yaşanmaktadır.
Bu makalede alfabeden hareketle öncelikle tarihî metinlerdeki diyalektolojik sorunlar, tespit edilecek ve daha sonra bu veriler ışığında günümüz ağız araştırmalarındaki sorunların çözümü için teklifler yapılacaktır.
Türk Diyalektolojisi Tarihî Diyalektoloji Diyalektolojide Artzamanlılık Sorunları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilsel Yapılar (Fonoloji, Morfoloji ve Sözdizimi dahil) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Kasım 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 17 Sayı: 33 |