Peyami Safa’nın, ilk baskısı 1931 yılında yapılan Fatih-Harbiye romanı, iki ana mekân üzerinden doğu-batı çatışmasını anlatır. Safa, ana karakteri Neriman’ın Fatih ve Harbiye semtleri arasında gidip gelişlerini ve bu esnada yaşadığı değişim ve dönüşümleri simgesel bir biçimde okuyucuya sunar. Hayatları boyunca doğu kültürü ile yoğrulan ve erken Cumhuriyet döneminde doğu ve batı arasında sıkışan insanlara Safa, böyle bir ortamda batıyı hatasız, günahsız, bütünüyle doğru kabul ederek doğuya tümden düşman olmanın müthiş bir bocalamaya sebep olacağını, doğuyu inkâr etmeden de batılılaşmanın mümkün olabileceğini romanı üzerinden okuyucuya aktarma arzusundadır.
1990 ve 2013 yılında yapılan Fatih-Harbiye uyarlamalarında romana iki ayrı pencereden bakılmıştır. 1990 yılı yapımı uyarlamada romanı olduğu gibi alma yolunu tercih edilirken 2013 tarihli uyarlamada orijinal metinden ilham alarak yeni bir hikâye kurgulama yapılmıştır.
Bu çalışma, Fatih-Harbiye uyarlamaları örneği üzerinden televizyon izleyicisinin uyarlama meselesine yaklaşımını ortaya koymaktadır. Romanın 1990 ve 2013 yılı yapımları, sosyal ve kültürel hayattaki değişimlerin uyarlamaya etkisi, izleyici beklentileri, reyting kaygısı gibi meseleler tartışılarak göstergebilimsel çözümleme yöntemi ışığında incelenmiştir.
Peyami
Safa’nın, ilk baskısı 1931 yılında yapılan Fatih-Harbiye romanı, iki ana
mekân üzerinden doğu-batı çatışmasını anlatır. Safa, ana karakteri Neriman’ın
Fatih ve Harbiye semtleri arasında gidip gelişlerini ve bu esnada yaşadığı
değişim ve dönüşümleri simgesel bir biçimde okuyucuya sunar. Hayatları boyunca
doğu kültürü ile yoğrulan ve erken Cumhuriyet döneminde doğu ve batı arasında
sıkışan insanlara Safa, böyle bir ortamda batıyı hatasız, günahsız, bütünüyle
doğru kabul ederek doğuya tümden düşman olmanın müthiş bir bocalamaya sebep
olacağını, doğuyu inkâr etmeden de batılılaşmanın mümkün olabileceğini romanı
üzerinden okuyucuya aktarma arzusundadır.
1990
ve 2013 yılında yapılan Fatih-Harbiye uyarlamalarında romana iki ayrı
pencereden bakılmıştır. 1990 yılı yapımı uyarlamada romanı olduğu gibi alma
yolunu tercih edilirken 2013 tarihli uyarlamada orijinal metinden ilham alarak
yeni bir hikâye kurgulama yapılmıştır.
Bu çalışma, Fatih-Harbiye uyarlamaları örneği üzerinden
televizyon izleyicisinin uyarlama meselesine yaklaşımını ortaya koymaktadır.
Romanın 1990 ve 2013 yılı yapımları, sosyal ve kültürel hayattaki değişimlerin
uyarlamaya etkisi, izleyici beklentileri, reyting kaygısı gibi meseleler tartışılarak
göstergebilimsel çözümleme yöntemi ışığında incelenmiştir.
The novel, Fatih-Harbiye by Peyami Safa which was first published in 1931, describes the east-west conflict between two central districts of Istanbul. Safa presents the changes that Neriman the main character of the novel experienced during her commuting between Fatih and Harbiye. Safa addresses people who grew up in a kind of environment influenced by east culture and faced the conflict caused by the difference between east and west culture after the very first years of the proclamation of the republic. His message to these people is that accepting the western culture as a complete true would be wrong, and the adaptation to the west by ignoring the east culture could cause a massive disaster for their lives. He also added that it is possible to adapt west culture without denying the east one, and that would be the best way to do.
In the TV series adaptations that were in 1990 and 2013, the novel was approached from two different perspectives. There are two types of adaptation: the method chosen for the first adaptation was transposition which is transferring the original text without making any changes; the second adaptation was presented using analogy method that is producing a new story from the original book.
This study reveals the approach of viewers to the Fatih-Harbiye novel adaptations and discusses the expectations of the audience, ratings of the series and the effects of the changes between 1990 and 2013 in the social and cultural life to the novel.
The novel, Fatih-Harbiye by Peyami
Safa which was first published in 1931, describes the east-west conflict between
two central districts of Istanbul. Safa presents the changes that Neriman the
main character of the novel experienced during her commuting between Fatih and
Harbiye. Safa addresses people who grew up in a kind of environment influenced
by east culture and faced the conflict caused by the difference between east
and west culture after the very first years of the proclamation of the republic.
His message to these people is that accepting the western culture as a complete
true would be wrong, and the adaptation to the west by ignoring the east
culture could cause a massive disaster for their lives. He also added that it
is possible to adapt west culture without denying the east one, and that would
be the best way to do.
In the TV
series adaptations that were in 1990 and 2013, the novel was approached from
two different perspectives. There are two types of adaptation: the method
chosen for the first adaptation was transposition which is transferring the
original text without making any changes; the second adaptation was presented
using analogy method that is producing a new story from the original book.
This study reveals the approach of viewers to the Fatih-Harbiye novel
adaptations and discusses the expectations of the audience, ratings of the
series and the effects of the changes between 1990 and 2013 in the social and
cultural life to the novel.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2019 |
Acceptance Date | October 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.