Osmanlının kendi dışındaki dünyaları tanıma girişimleri Gazavatnamelerle, yabancı diyarlara esir düşenlerin anı ve mektuplarıyla başlayıp sefaretname ve seyahatnamelerle devam eder. Ana işlevlerinden birisi de doğduğu toplumların yaşamlarına ayna tutmak olan roman türü, Tanzimat’la birlikte yeni bir görev üstlenerek, Osmanlı halkının Batıya açılan pencerelerinden birisi olur. Başlangıçta çoğu Osmanlı yazarı, romanlar sayesinde hem halkı eğitmeyi hem de Batılı hayatı onlara tanıtmayı amaçlarlar. Bu yazarlardan birisi de edebiyatın her alanında eserler veren Ahmet Mithat Efendi’dir. Edebiyatın asıl amacının halkı eğitmek olduğuna inanan yazar, Paris’i hiç görmeden yazdığı Paris’te bir Türk adlı romanı ve uzunca bir Avrupa yolculuğuna çıkarak oluşturduğu Avrupa’da Bir Cevelan adlı seyahatnamesinde, Osmanlı okuyucusu için geniş bir Avrupa penceresi açmaya çalışır. Aynı amaçlar için yazılmış her iki eserde de birçok ortak nokta olduğu okuyucunun gözünden kaçmaz. Her iki eserde de yazar, Osmanlı kültürünün yılmaz bir savunucusudur, ilerlemiş Avrupa medeniyetinden ülkesine faydalı olacağına inandığı bütün yenilikler hakkında bilgi edinmek ve onları ülkesinde tanıtmak gayesinden hiç vazgeçmez.
For the Ottomans, attempts to know the outer world begin with the gazavatnames, memoirs and letters of captives held in foreign countries and go on with the sefaretnames and seyahatnames. One of the main functions of the novel is to reflect the lives of the communities in which it was born. With the Tanzimat the novel undertakes another mission and it becomes one of the windows opening to the West for the Ottomans. Initially, many Ottoman authors aim both to educate the people and to introduce them the Western life by means of the novels. One of those authors is Ahmet Mithat Efendi, who had works in various fields of literature. The author, believing that the primary aim of literature is to educate people, tries to open up a wide window into Europe for the Ottoman readers with his novel Paris’te Bir Türk, which he wrote without having ever been to Paris himself before and his seyahatname titled Avrupa’da Bir Cevelan, which he wrote during his long trip around Europe. Readers notice several commonalities in both novels that were written for the same purposes. In both works, he is a dauntless advocate of the Ottoman culture, and he never gives up on his purpose of gathering information about all innovations of the European civilization which he thinks will be beneficial for his country and of promoting them to his country.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2019 |
Acceptance Date | February 11, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 19 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.