Bu makalede AvroBatı-merkezci dünya düzeninin, bugün de geçmişte de dünyanın ekseriyetine hayrı dokunmadığını savunuyorum. Bu düzen psikolojik olarak zararlıydı; zira farklı medeniyet geleneklerinin değerini bilemedi, hâkimiyet kurmak için kendi menfaatine hizmet eden rasyonelleştirmeler yoluyla bu geleneklerin halklarını ve kaynaklarını sömürdü, gerçek evrensellik ile insanoğlunun dayanışmasının çok-medeniyetli temellerini keşfetmeyi reddetti. Bu bağlamda, hâlihazırda medeniyet çoğulculuğuna dayanan etkili ve meşru küresel yönetişime duyulan ihtiyaç, Amerikan hükümetinin tek-medeniyetli bir dünya düzeni kurmak için yaptığı bu son girişimle engellendi ve tehlikeli bir şekilde ertelendi. Bu ihtiyaç, insan faaliyetlerinin artan sınırsızlığı ve onun olumsuz etkilerinden -insanoğlunun habitatını küresel ısınma ve korkunç meteorolojik olaylardan (tsunamiler, şiddetli fırtınalar, sıcaklık dalgaları, kıtlık) veya nükleer silahlar ve diğer kitle imha silahlarının kullanıldığı artan savaş tehlikesinden- korunma zaruretinden kaynaklanmaktadır. Yine kitlesel göç, insan ticareti, para akışı, uluslar-üstü suç ve zehirli atıkların yayılması problemlerini çözmek için de küresel yönetişime çok ihtiyaç vardır.
In this article my argument is that a EuroWestcentric
world order does not now, and never did, benefit the vast
majority of the peoples of the world. It was psychologically
harmful because it failed to appreciate diverse civilizational
traditions, exploiting the peoples and resources of these
traditions by constructing self-serving rationalizations
for dominance, and it refused to explore the multi-civilizational
foundations of genuine universality and human
solidarity. In this regard, the contemporary need for effective
and legitimate global governance based on civilizational
pluralism has been obscured, and dangerously delayed,
by this latest attempt to achieve a monocivilizational
framework of world order administered by the U.S. Government.
This need arises from the growing borderlessness
of human activity and its effects, whether it be related
to protecting the human habitat from global warming and
extreme weather phenomena (tsunamis, severe storms,
heat waves, drought) or the growing dangers of wars fought
with nuclear and other weaponry of mass destruction.
Global governance is also needed in a robust form to
deal with the problems of massive migration, human trafficking,
financial flows, transnational crime, and disposal
of toxic wastes.
Other ID | JA35VH48SB |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Issue: 23 |