Amaç: Dil ve konuşma terapistleri (DKT), klinik hizmetlerde kimi zaman etik açıdan zorlayıcı durumlarla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle alanyazında, dinamik yaşam koşulları ve mesleki gelişmeler doğrultusunda etik konuların tartışılması ve meslek alanı olarak pozisyon alınması önerilmektedir. Çalışmanın amacı, DKT'ler ve DKT öğrencilerinin mesleki uygulamalarında karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri etik ikilemlerle ilgili görüşlerinin incelenmesi ve verdikleri yanıtların akademik/mesleki profillere göre karşılaştırılmasıdır.
Yöntem: Çalışmaya 75’i DKT öğrencisi ve 84’ü DKT olmak üzere toplam 159 birey katılmıştır. Çalışmada araştırmacılar tarafından mesleki etik kılavuzlarına dayanarak geliştirilen Dil ve Konuşma Terapisi Alanında Hipotetik Etik İkilemler Anketi kullanılmıştır. Anketin geliştirilmesinde uzman görüşü alınmış, kapsam geçerlik oranı ve indeksi hesaplanmıştır (p<0,05). Gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis-H ve Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney-U testi kullanılmıştır.
Bulgular: Yanıtlar incelendiğinde “en olumsuz” görülen ilk iki durumun; reklam ile mesleğin saygınlığına zarar (x̄=1,26) ve küçümseyerek mesleğin saygınlığına zarar verme (x̄=1,3) olduğu görülmüştür. “Daha az olumsuz” görülen ilk iki durumun, yeterliliğin olmadığı alanda vaka kabulü (x̄=2,99) ve farklı mesleklere bazı tekniklerin öğretilmesi (x̄=2,96) olduğu belirlenmiştir. En uzlaşılan maddeler; reklam ile mesleğin saygınlığına zarar (SS=0,61) ve haksız rekabettir (SS=0,62). Yüksek çeşitliliğin olduğu maddeler ise vaka görüntülerini sosyal medyada paylaşma (SS=1,38) ve stajyerlere süpervizyon olmadan uygulama yaptırılmasıdır (SS=1,36). Eğitim düzeyine göre mesleki sınırı koruma (Madde 5 [M-5]), vaka görüntülerini sosyal medyada paylaşma (M-10), vaka gizlilik haklarının korunması (M-11), farklı mesleklere bazı tekniklerin öğretilmesi (M-16) ve stajyerlere süpervizyon olmadan uygulama yaptırılması (M-17) maddelerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur; sıklıkla eğitim düzeyi arttıkça olumsuz kanaatlerde artış eğilimi görülmüştür (p’ler<0,024). Mesleki deneyim süresi (p>0.05) ve hizmet verilen kuruma göre (p>0,0125) gruplar arasında anket maddelerine verilen yanıtlar bakımından anlamlı farklılık görülmemiştir.
Sonuç: Mesleki tanıtım, disiplinler arası iş birliği, stajyer süreçleri, kişisel verilerin korunması gibi konularda belli uzlaşılar oluşturulmasının ve klinik pratiklerde standart yaklaşımların geliştirilmesinin önemi ortaya çıkmıştır. Bu ön çalışmanın gelecekteki çalışmalar için bir basamak olması ümit edilmektedir.
Purpose: Speech and language therapists (SLTs) may face challenging situations when making ethical decisions in professional practice. Consequently, it is critical to address ethical concerns in the field of speech and language therapy professional practices, considering current global conditions and the field's development, and to take a position on these issues as a profession. The main aim of this study is to investigate the views of SLTs and SLT students regarding ethical dilemmas they face or are likely to face in professional practice. Another aim was to compare the responses of SLTs and SLT students based on their academic and professional profiles.
Method: A total of 159 individuals, including 75 SLT students and 84 SLTs, participated in the study. The Hypothetical Ethical Dilemmas in Speech and Language Therapy Questionnaire, developed by the authors, was used in the study. The questionnaire consists of 20 items and is based on a 5-point Likert scale (1=not ethical at all). The questionnaire items were created by examining the DKTD-Speech and Language Therapy Professional Ethical Rules Code and ASHA-Hypothetical Ethical Dilemmas Examples. During the development process, it was presented to 6 expert SLTs, and their opinions were obtained (Content Validity Index=1; p<0.05). Kruskal-Wallis H-test was used for comparisons between groups, and the Mann-Whitney-U test with Bonferroni correction was used for measurements with significant differences.
Results: First, when the distribution of the responses to each item was examined, it was observed that the first two situations that were seen as "the most negative" were damaging the reputation of the profession by advertising (x̄=1.26) and damaging the profession’s reputation by belittling (x̄=1.3). The first two situations that were seen as "less negative" in terms of ethics were found to be accepting clients in a field in which they are not experienced enough (x̄=2.99) and teaching professional techniques to various other professional groups (x̄=2.96). The items with the highest consensus in the participants' responses were damaging the reputation of the profession by advertising (SD=0.61) and unfair competition (SD=0.62). Items with high diversity in responses were sharing session images and videos of the client on social media (SD=1.38) and autonomous practice of interns without an SLT supervision (SD=1.36). Significant differences were found among undergraduate students, SLT’s and MSc-PhD candidate groups in the items on protecting professional boundaries (Item 5 [I-5]), sharing session images and videos of the client on social media (I-10), protecting client confidentiality rights (I-11), teaching professional techniques to different professional groups (I-16), and autonomous practice of interns without an SLT supervision (I-17) based on the level of education. Frequently, as the level of education increased, there was an increasing trend in negative opinions (p<0.024). There was no significant difference between the groups in terms of responses to the questionnaire items according to the duration of professional experience (p>0.05) and the institution served (p>0.0125).
Conclusion: The importance of establishing certain compromises on issues such as professional advertisement, cooperation with other disciplines, internship processes, protection of personal data, and the development of standardized approaches in clinical practices has emerged. To ensure consistent practices across the profession, it is recommended that ethical practice issues be discussed on professional association platforms. It is hoped that this preliminary study will serve as a steppingstone for future research.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Speech Pathology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | June 24, 2024 |
Acceptance Date | November 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 3 |
DKYAD is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.