Post-truth is the challenge between truth and lie. The field of this challenge is the political field, which is the entire intellectual and operational structure that makes social life possible. For this reason, it is based on discriminatory discourses that are not based on information and fuel hatred in order to gain or not lose economic or political power. Democracy, which is based on libertarian/pluralism in determining political power, as opposed to authoritarian/monoistic forms of government, requires a structure based on information and therefore the primary source is the mass media. The change in the concepts and practices of democracy from ancient times to the present is directly related to the change on information. Information and communication technologies constitute the essence of the new in which democracy today is included, and the encounter of democracy with technology creates the basis for the emergence of new concepts called e-democracy, electronic democracy, network democracy and digital democracy. In this direction, the aim of the study is to question and discuss the effect of digitalization on democracy, reality and truth through the movie The Hater. The reason why the movie The Hater was chosen within the scope of the research is that it shows that the risks of digitalization for democracy are more than the opportunities by simultaneously addressing the power and influence of the new media, which are the new tools of information, as the elements that make democracy possible, and the transformation of public relations and journalism as the forces that form the public opinion. Moreover, the transformation of traditional and social media practices allow you to read the understanding that reflect/ maintain the class and economic structure into reasons or results such as racism, hatred, lynching, xenophobia, digital bullying, and focusing on the adequacy of ethical principles and legal sanctions, a new democracy that builds reality and beyond/beyond the truth.
Post-truth, hakikat ve yalan arasındaki mücadeledir. Bu mücadelenin alanı ise toplumsal yaşamı mümkün kılan tüm düşünsel ve eylemsel süreçlerin belirleyicisi olan siyasal alandır. Bu nedenle ekonomik ya da siyasi gücü elde etmek ya da kaybetmemek adına bilgiye dayanmayan, nefreti körükleyen ayrımcı söylemleri temel alır. Otoriter/ tekçi yönetim biçimlerinin karşıtı olarak siyasal gücün belirlenmesinde özgürlükçü/ çoğulculuğa dayanan demokrasi, bilgilenmeye dolayısıyla başat kaynağının kitle iletişim araçlarının olduğu bir yapıyı gerekli kılar. Antik çağdan bugüne demokrasinin kavram ve uygulamalarındaki değişim bilgilenme üzerindeki değişimle doğrudan bağlantılıdır. Bugüne dair demokrasinin içerimlendiği yeninin özünü ise bilgi iletişim teknolojileri oluşturmakta, demokrasinin teknoloji ile karşılaşması e-demokrasi, elektronik demokrasi, ağ demokrasisi, dijital demokrasi olarak adlandırılan yeni kavramların ortaya çıkmasına zemin oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, dijitalleşmenin, demokrasi, gerçek ve hakikat üzerindeki etkisini The Hater (Nefret Eden) filmi üzerinden sorgulamak ve tartışmaya açmaktır. Demokrasinin gerçekleşmesini mümkün kılan unsurlar olarak bilgilenmenin yeni araçları olan dijital medyanın gücü ve etkisini, kamuoyunu oluşturan güçler olarak halkla ilişkiler ve gazeteciliğin yaşadığı dönüşümü aynı anda ele alarak dijitalleşmenin demokrasi için taşıdığı risklerin fırsatlardan daha fazla olduğunu göstermesi The Hater filminin araştırma kapsamında seçilmesinin nedenidir. Film ayrıca sınıfsal ve ekonomik yapıyı yansıtan/sürdüren geleneksel ve sosyal medya uygulamalarının, ırkçılık, nefret, linç, yabancı düşmanlığı, dijital şiddet gibi gerekçelere ya da sonuçlara dönüşmesi ile etik ilkeler ve yasal yaptırımların yeterliliğine odaklanması, gerçek ve hakikat/ötesini inşa eden yeni bir demokrasi anlayışını okumaya imkân vermektedir.
Hakikat ötesi (post-truth) Dijital medya Dijital iletişim Dijital demokrasi The Hater (Nefret Eden) filmi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2022 |