1923’te Frankfurt’da Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü bünyesinde bir araya gelen bir grup entelektüel, daha sonra Frankfurt Okulu olarak adlandırılacak bir kurumun temellerini atar. Okul, Aydınlanma düşüncesinin ve modernlik eksenli yapıların eleştirel çözümlemesini yapan bir felsefe geleneği oluşturur. Aydınlanma eleştirisini ‘akıl’ temelli olarak ele alan okul düşünürleri, Horkheimer ve Adorno, ‘Aydınlanmanın Diyalektiği’nde “Çalışmalarımızda karşılaştığımız çıkmaz böylece araştırmaya kalktığımız ilk konu olarak beliriyordu: Aydınlanmanın kendi kendini tahrip edişi” diyerek Aydınlanmanın ciddi bir eleştirisini yapmaya yönelmişlerdir.
Eleştirel Teori mensuplarının sorguladığı konular arasında Pozitivizm önemli bir yer tutar. Onlar, pozitivistlerin aksine bilgiyi özne-nesne ayrımına göre tanımlamayı reddetmişlerdir. Olgu ve değer arasında mutlak bir ayrım koyarak bilgiyi insan istemlerinden ayırmalarını da eleştirmişlerdir.
Eleştirel Kuramcılar, temelinde rasyonelleşmenin yattığı kabul edilen Modernite ile hesaplaşmalarını bu rasyonelleşme üzerinden yürütürler. Weber’in rasyonelleşme kategorisinden yola çıkarak gerçekleştirdiği modernlik çözümlemesinden beri, bu rasyonelleşmenin irrasyonelliğini teşhis etmek eleştirel kuramın merkezî ilgi alanı olmuştur.
Eleştirel Kuramcıların Marksizme yönelik eleştirileri ‘Ortodoks Marksizm’e yöneliktir. Bu eleştiriler, sonunda bir Batı Marksizminin doğuşuna yol açmıştır.
‘Frankfurt Okulu’ adlandırması okulun üyeleri tarafından belirlenmemiş, onlara başkaları tarafından atfedilmiştir. Grubun üyeleri çalışmalarını kendi kurumsal programları olarak gördükleri ‘Eleştirel Teori’ olarak anılmasını tercih ederler.
Son tahlilde Frankfurt Okulu ya da Eleştirel Teori, hemen her alanın eleştirisini yapan bir eleştiri geleneğidir diyebiliriz. Bu çalışmada Frankfurt Okulu’nun tarihsel ve düşünsel serüveninden bahsedilerek, eleştiri alanlarının bazıları üzerinde durulacaktır.
Frankfurt Okulu Eleştirel Teori Aydınlanma Eleştirisi Pozitivizm Eleştirisi
A group of intellectuals gathered together in Institute for Social Research in Frankfurt in 1923 and founded a school which will be called Frankfurt School later. The school formed a philosophical tradition that made a critical analysis of Enlightenment thought and structures of modernity. Making a reason-based critique of the Enlightenment, the thinkers of the school seriously criticized the Enlightenment stating in The Dialectics of Enlightenment that “The cul-de-sac we encountered in our studies was to remain as the first issue that we would study: self-destruction of the Enlightenment”.
Positivism has a primary place among the issues they questioned. The members of the school rejected a definition of knowledge based on subject-object distinction unlike the positivists. They also criticised positivist separation between knowledge and human will by distinguishing between fact and value.
Critical theorists carry out their critique of modernity with the very rationalisation that is believed to lie in the base of modernity. Since Weber’s analysis of modernity through the category of rationalisation, defining the irrationality of this rationalisation has become the main point of interest of critical theory.
The critique of Marxism by the members of the school is directed against Orthodox Marxism. These critiques have eventually resulted in the birth of Western Marxism.
The name Frankfurt School was not given by the members of the mentioned school; it was named like that by later critics. The members of the school preferred their attempt to be called “Critical Theory”.
It can be argued that Frankfurt School or Critical Theory is a critical tradition that criticized almost all fields. This study is intended to give information about the history and thought of Frankfurt School and some of its fields of criticism.
Frankfurt School Critical Theory Critique of Enlightenment Critique of Positivism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 14 |