Immanuel Kant developed in-depth reflections on the phenomenal world and the philosophy of science. The phenomenal world is the world we perceive and experience through our senses and is shaped by the categories and concepts of our mind. This world is a phenomenal world other than reality, which he called the ‘thing-in-itself’ (noumenon), which cannot be experienced or known. Kant's contributions to the philosophy of science are particularly evident in his ‘Critique of Pure Reason’ and ‘Metaphysical Foundations of the Natural Sciences’. For scientific knowledge to be possible, experiences must be in a particular order and legality. A priori (independent of experience) categories and principles of the mind provide this order and legality. For example, the principle of causality is fundamental in making sense of our experiences. Kant emphasizes the importance of synthetic a priori judgments in his theory of knowledge. These judgments can be known independently of experience but still provide knowledge content. The phenomenal world is the object of scientific knowledge and is organized through the laws of nature. These laws are universal and necessary because they regulate events in the phenomenal world. Kant's thoughts on physics are particularly notable for his endeavor to show that Newtonian principles can be known a priori. In his work ‘Metaphysical Foundations of the Natural Sciences’, he defines matter as ‘that which can move in space’ and discusses basic physical concepts such as repulsive and attractive forces. Kant's views laid the foundations of the modern philosophy of science and became an important reference point for later thinkers. In this context, in this article, we will remain within Kant's phenomenal world and analyze his views that can be used for the philosophy of science
Kant Philosophy of Science Physics Laws of Nature Philosophy of Nature
Immanuel Kant, fenomenal dünya ve bilim felsefesi üzerine derinlemesine düşünceler geliştirmiştir. Fenomenal dünya, duyularımız aracılığıyla algıladığımız ve deneyimlediğimiz dünyadır ve zihnimizin kategorileri ve kavramları tarafından şekillendirilir. Bu dünya, "kendinde şey" (noumenon) olarak adlandırdığı, deneyimlenemeyen ve bilinemez olan gerçeklikten başka bir fenomenal dünyadır. Kant'ın bilim felsefesine katkıları, özellikle "Saf Aklın Eleştirisi" ve "Doğa Bilimlerinin Metafizik Temelleri" adlı eserlerinde belirginleşir. Bilimsel bilginin mümkün olabilmesi için, deneyimlerin belirli bir düzen ve yasalılık içinde olması gerektiğini öne sürer. Bu düzen ve yasalılık, zihnin a priori (deneyimden bağımsız) kategorileri ve ilkeleri tarafından sağlanır. Örneğin, nedensellik ilkesi, deneyimlerimizi anlamlandırmamızda temel bir rol oynar. Kant, bilgi kuramında sentetik a priori yargıların önemini vurgular. Bu yargılar, deneyimden bağımsız olarak bilinebilen ancak yine de bilgi içeriği sağlayan yargılardır. Fenomenal dünya, bilimsel bilginin nesnesidir ve doğa yasaları aracılığıyla düzenlenir. Bu yasalar, fenomenal dünyadaki olayları düzenlediği için evrensel ve zorunludur. Kant'ın fizik üzerine düşünceleri, özellikle Newtoncu ilkelerin a priori olarak bilinebileceğini gösterme çabasıyla dikkat çeker. "Doğa Bilimlerinin Metafizik Temelleri" eserinde, maddeyi "uzayda hareket edebilen şey" olarak tanımlar ve itici ve çekici kuvvetler gibi temel fiziksel kavramları ele alır. Kant'ın bu görüşleri, modern bilim felsefesinin temellerini atmış ve sonraki düşünürler için önemli bir referans noktası olmuştur. Bu bağlamda bu makalede, Kant’ın fenomenal dünyası içinde kalarak, onun bilim felsefesi için kullanılabilecek görüşlerini inceleyeceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilim Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 26 |