Heidegger Klasik felsefe
geleneği olarak adlandırdığı Batı metafizik geleneğinin varlığın ‘nedir’liğine
takılarak varlığın anlamının üstünün örtülmesini varlığın krizi olarak görür.
Bu kriz felsefenin Platon-Aristoteles çizgisinden beri gelen ve Descartes’ın
Kartezyen düşüncesiyle temellerini sağlamlaştıran bir gelenek olarak Alman
idealistleriyle doruk noktasına ulaşmıştır. Bu krizde gelinen son noktada
varlığın aşkın (transendent) ilan
edilimi ve zamanın varlıktan soyutlanması, insanın varlıkla arasındaki bağın
koparılışına neden olduğu gibi, varlıkla insan arasındaki bağın da koparılışına
sebebiyet vermiştir. Bu koparılışla varlık, zamandan yoksun kılınmış, zaman ise
ontik alanla kurulu bir mahal olarak anlaşılmıştır. Bu doğrultuda insanın
dünyada insan olma olanağı olarak Dasein’ın varlığının anlamı ile ilişkinin
kurulamayışı, onun zamanıyla olan bağının da kurulamayışına bağlı olarak bir ‘düşünme’
meselesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu, Batının düşmüş olduğu ontoloji
karşısında epistemolojiyi önceleyen bir düşünüşün tezahürüdür. Bu bağlamda
varlığın anlamını yeniden sormak, varlıkla insan arasındaki bağın ‘zaman’la
tesis edilmesi olacağı gibi ontolojiyi önceleyen düşünmenin de ihtiyatlı bir
tavrı olacaktır.
Heidegger
understand as the crisis Being that is covered up meaning in the Western
metaphysical tradition which definites classical philosophy tradition that was
focused on the question ‘what’ of Being. This crisis have reached to top with
German idealists which have came from the Plato-Aristotle of philosophy line
and Descartes grounded with cartesian thought this. The last point reached in
this crisis, to be announced that transcendent of Being and to isolation time
from Being have caused both the be breaken of man’s bond with his Being and of
Being bond with man. Being as a result of the break of the bond is deprieved of
time, time is understood as a in structure that is established ontic. İn this
direction non-estaplishment of relationship with meaning Being of Dasein who is
possibility of man as possibility of Being human appearences as a matter of
‘thinking’. This appeares a thought that precedes epistemology in the face of
ontology that is defended by Western tradition. İn this regard to ask again
fort he meaning of Being will be a prudent attitude that is a thought that
precedes ontology in the face of epistemology. So, The linking between Being
and man will be established with ‘time’
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 31, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 53 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.