Bu çalışma, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik politikalarını, realizm kuramı çerçevesinde değerlendirmektedir. Realizme göre devletler, anarşik uluslararası sistemde güvenliklerini sağlamak ve varlıklarını sürdürmek için askerî kapasite ve caydırıcılıklarını artırmak zorundadır. Bu doğrultuda dışa bağımlılık, yalnızca ekonomik bir zafiyet değil, aynı zamanda ulusal güvenliğe yönelik stratejik bir tehdit olarak görülmektedir. Türkiye’nin son yıllarda benimsediği “Milli Teknoloji Hamlesi”, realizmin temel kabulleriyle örtüşmekte ve savunma sanayisinde yerli ve milli üretimi önceleyen bir strateji olarak öne çıkmaktadır. Makalede, savunma sanayisinin tarihsel gelişimi ve teknolojik dönüşümü aktarıldıktan sonra, Ankara ili örneği üzerinden Türkiye'nin bu alandaki kurumsal ve yapısal gücü analiz edilmiştir. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN ve Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi (MKE) gibi ana yüklenici firmaların yanı sıra, üniversiteler, Ar-Ge merkezleri ve teknoparklar ile desteklenen geniş bir ekosistemin varlığı, Ankara’yı Türkiye’nin savunma sanayii üssü haline getirmiştir. Çalışma, savunma sanayisinin sadece güvenlik değil, aynı zamanda kalkınma, teknolojik bağımsızlık ve uluslararası rekabet gücü açısından da kritik bir rol üstlendiğini ortaya koymaktadır.
This study evaluates Türkiye’s policies aimed at reducing foreign dependency in the defense industry within the framework of realist theory. According to realism, in an anarchic international system, states must enhance their military capacity and deterrence in order to ensure their security and preserve their existence. In this context, foreign dependency is considered not merely an economic vulnerability but a strategic threat to national security. Türkiye’s recently adopted “National Technology Initiative” aligns closely with the core assumptions of realism and emerges as a strategy prioritizing domestic and national production in the defense sector. After presenting the historical development and technological transformation of the defense industry, the article analyzes Türkiye’s institutional and structural strength through the case of Ankara. With major contractors such as ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, and Mechanical and Chemical Industries Corporation (MKE), alongside universities, R&D centers, and technoparks, Ankara has become the central hub of Türkiye’s defense industry. The study demonstrates that the defense industry plays a critical role not only in ensuring national security but also in promoting economic development, technological independence, and international competitiveness.
Keywords: Realism, Defense industry, National technology ınitiative, Ankara
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | International Security, Security Studies |
| Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
| Authors | |
| Publication Date | October 25, 2025 |
| Submission Date | August 18, 2025 |
| Acceptance Date | October 25, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 86 |