“Nevroses” is a general term referring to psychological internal conflicts. According to Freud, these internal conflicts, arising from hereditary factors, were given a significant and different interpretation by Karen Horney, an important figure in modern psychoanalysis. Horney suggests that in explaining neuroses, the disease that gives rise to internal conflicts, social and cultural conditions play a crucial role. Emphasizing the impact of childhood problems on later behaviors, particularly the lack of adequate attention and affection from parents, Horney states that children who do not receive sufficient attention develop feelings of hostility first and then succumb to basic anxieties. Horney asserts that individuals exhibit three tendencies to overcome these anxieties: moving toward people, moving against people, and moving away from people.
Horney argues that neurotic individuals are excessively attached to one or more of these tendencies compared to normal individuals. This, in turn, reveals a self that Horney describes as a “tyranny of the shoulds,” an idealized self. In this study, the relationships among characters in Buket Uzuner’s novel Two Green Otters are approached within Horney's theoretical framework. According to this perspective, it is observed that both the protagonist, Nilsu Baran, and the supporting character, Teoman, developed basic hostility during their childhoods. While the novel revolves around themes of love and suicide, the actions of Nilsu and Teoman can be attributed to the hostility and anxiety they developed in their childhoods. During these formative years, Nilsu struggles with loneliness, while Teoman is suppressed under maternal pressure. The study aims to delve into the core of these issues, contribute to previous research on the same work, and offer a different perspective.
Nevrozlar, ruhsal iç çatışmalara verilen genel bir isimdir. Freud’a göre kalıtımsal sebeplerle oluşan bu iç çatışmalara modern psikanalizin önemli isimlerinden Karen Horney’ın getirdiği yorum oldukça önemli ve farklıdır. Horney, nevrozları açıklarken içsel çatışmaları doğuran bu hastalıkta, sosyal ve kültürel koşulların etkili olduğunu söyler. Özellikle çocukluk döneminden yaşanan sorunların ilerleyen dönemlerdeki davranışlar üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Horney, ebeveynlerinden yeterli ilgi ve şefkati görmeyen çocukların önce düşmanlık duyguları geliştirdiğini, daha sonra da temel kaygılara kapıldığını belirtir. Horney, insanların bu kaygılardan kurtulmak için insanlara yönelme, insanlara karşı olma ve insanlardan uzaklaşma olmak üzere üç eğilim gösterdiğini belirtir. Normal insanlara oranla nevrotik bireyler bu üç eğilimden birine veya birkaçına çok radikal biçimde bağlı olurlar. Bu ise, Horney’ın zorlantı olarak ifade ettiği bir benliği ortaya koyar ki bu idealleştirilmiş bir benliktir. Bu çalışmada ise, Buket Uzuner’in İki Yeşil Susamuru adlı romanındaki insan ilişkilerine Horney’ın geliştirdiği kuram çerçevesinde yaklaşılmıştır. Buna göre romanın hem başkişisi Nilsu Baran’da hem de yardımcı kişi olan Teoman’ın çocukluk dönemlerinde temel düşmanlık geliştiği görülmüştür. Roman her ne kadar aşk ve intihar merkezli olsa da, özellikle Nilsu ve Teoman’ın eylemlerinin merkezinde çocukluk dönemlerinde geliştirdikleri düşmanlık ve kaygıların yattığı söylenebilir. Bu dönemlerinde Nilsu, yalnızlıkla boğuşurken Teoman anne baskısı altında ezilmiştir. Çalışma ise bu sorunların merkezine inmek ve daha önce aynı esere yönelik yapılan diğer araştırmalara bir katkı sunmak, farklı bir açıdan bakmak amacıyla yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | İnceleme makalesi |
Authors | |
Early Pub Date | June 23, 2024 |
Publication Date | June 25, 2024 |
Submission Date | December 14, 2023 |
Acceptance Date | February 15, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.