Hukuk kurallarının düzenlediği hak ve
yükümlülüklerin süjesi kişilerdir. Hukukumuzda kişi, genel olarak haklara sahip
olabilen ve borç altına girebilen varlıklar olarak tanımlanmakta, bu tanıma
uyan gerçek kişiler ve tüzel kişiler olarak iki çeşide ayrılmaktadır. Gerçek
kişiler kümesini insanlar oluşturmaktadır. Tüzel kişiler ise insanların ortak
bir amacı gerçekleştirmek uğruna oluşturdukları mal veya kişi topluluğu
şeklinde örgütlenmiş farazi kişilerdir.
Tüzel kişiler, kendi içinde kamu tüzel
kişileri ve özel hukuk tüzel kişileri olmak üzere iki türe ayrılır. Bir tüzel
kişinin, kamu tüzel kişisi olup olmamasının son derece önemli sonuçları
bulunmaktadır. Zira, kamu gücü ayrıcalıklarından yararlanma imkanına sahip olan
kamu tüzel kişileri, tek taraflı işlem yapabilme, mallarının kamu malı
sayılması, alacaklarını özel usulle tahsil edebilme gibi özel hukuk tüzel
kişilerinden farklı kurallara tabidir. Dolayısıyla hangi tüzel kişilerin kamu
tüzel kişisi niteliğine sahip olacağı ve kamu tüzel kişiliğinin tespitinde
hangi kıstasların dikkate alınacağı önem taşımaktadır. Bu çalışmada, kamu tüzel
kişiliğine sahip olmak için gerekli ölçütlerle ilgili doktrindeki ve yargı
makamlarındaki yaklaşımlar ele alınmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 2, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 5 |