İnsan toplumsal bir varlıktır. Bu nedenle toplum içinde yaşar ve toplumsal iş bölümüne dayalı olarak varlığını devam ettirir. İnsanın toplum içinde nizami olarak yaşabilmesi bir takım kurallara uymasıyla mümkündür. İnsanın olduğu her yerde kurallar ve hukuk kuralları vardır. Kurallar, insanın ve toplumun değişmesiyle değişirler. Zira toplumun ihtiyaçlarına cevap vermesi hukukun doğası gereğidir. Devlet toplum sözleşmesiyle kurulan ve bireylerin toplumda barış içinde yaşamak için güç kullanma yetkilerini devrettikleri, hukuk ile sınırlı bir aygıttır. Devletin hukuk devleti olması, hukukun içinde kalması ve hukukun üstünlüğünü tanımasıyla mümkündür.
Yargıda reformun ülkemizde tartışılmadığı ve gündeme gelmediği bir dönem neredeyse yoktur. Hukukun toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek için reforma tabi tutulması elbette bir gerekliliktir. Ancak, salt mevzuat değişiklikleri hukuk reformu için yeterli olmayabilir. Zira hukuk sadece mevzuat değildir. Mevzuatı somut vakaya uygulayıp, hukuksal sorunu çözen yargıcın verdiği karar da hukuka dahildir.
Hukukun üstünlüğünün tanınmadığı, hukuk devleti ilkesinin devletin en ince kılcal damarlarına kadar içselleştirilmediği bir düzlemde yargıda reformun hukuku adalete yaklaştıracak bir rol icra edebilmesi oldukça zordur. Buradan hareketle yargının adaleti tesis edebilmesinde ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilmesinde bir zihniyet ve algı reformuna ihtiyaç duyulmaktadır
Hukuk Adalet Toplum Devlet Reform Hukukun Üstünlüğü Hukukun Dinamizmi Toplumsal İhtiyaçlar Hukuk Devleti.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 13, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 1 |