Disasters occur frequently in our country, and sometimes these disasters can cause great destruction, as in the example of the earthquakes of February 6, 2023. It is not possible for disaster victims to cope with the damages resulting from these destructions. Therefore, a holistic system is required to combat disasters. In this direction, the Disaster and Emergency Management Presidency (AFAD) was established in our country to ensure effective disaster response and coordination in disaster management. AFAD, which plays important roles in combating disasters, is included in the administrative organization of our country with the status of an institution affiliated with the Ministry of Interior. AFAD has many activities that it is responsible for carrying out in all stages of disaster management. AFAD will be liable if it fails to carry out these activities, carries them out poorly, or performs them late. However, in practice, it appears that the plaintiffs erroneously did not direct hostility towards AFAD or claimed that AFAD itself was not responsible. In addition, AFAD is also involved in the process of determining entitlement in the February 6, 2023 earthquakes. This task was given to AFAD by the temporary article 27 of the Law No. 7269 on Measures to be Taken and Assistance to be Provided Due to Disasters Affecting Public Life. Since AFAD has not previously been included in the regulations in our legislation regarding the determination of entitlement, differences have begun to emerge between the practice and the legislation. This situation causes problems as to whom the hostility will be directed, especially in cases related to entitlement. In this regard, in our study, an examination of the problems encountered in practice was carried out.
Ülkemizde sıklıkla afetler meydana gelmekte olup, 6 Şubat 2023 depremleri örneğinde olduğu gibi bu afetler kimi zaman çok büyük yıkımlara neden olabilmektedir. Bu yıkımların sonucunda oluşan zararlarla afetzedelerin baş edebilmesi ise mümkün olamamaktadır. Bu yüzden afetlerle mücadele edebilmek için bütüncül bir sistem gerekmektedir. Bu doğrultuda ülkemizde afetle mücadelenin etkili olabilmesi, afet yönetiminde koordinasyonun sağlanabilmesi için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurulmuştur. Afetlerle mücadelede önemli roller üstlenen AFAD, İçişleri Bakanlığına bağlı kuruluş statüsünde ülkemiz idari teşkilatında yer almaktadır. AFAD’ın afet yönetiminin tüm aşamalarında yürütmekle yükümlü olduğu birçok faaliyeti bulunmaktadır. Bu faaliyetleri yerine getiremediğinde, kötü yürüttüğünde ya da geç yerine getirdiğinde ise AFAD’ın sorumluluğu oluşacaktır. Ancak uygulamada hatalı olarak davacılar tarafından AFAD’a karşı husumetin yöneltilmediği veya AFAD’ın kendisinin sorumluluğunun olmadığını ileri sürdüğü görülmektedir. Ayrıca 6 Şubat 2023 depremlerinde hak sahipliğinin belirlenmesi süreciyle de AFAD ilgilenmektedir. Bu görev AFAD’a 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun geçici madde 27 hükmü ile verilmiştir. Hak sahipliğinin belirlenmesine ilişkin mevzuatımızdaki düzenlemelerde AFAD’a bu konuda daha önce yer verilmediğinden, uygulama ile mevzuat arasında farklılıklar oluşmaya başlamıştır. Bu durum ise özellikle hak sahipliğine ilişkin açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceğine dair problemlere neden olmaktadır. Bu doğrultuda çalışmamızda uygulamada yaşanan sorunlara ilişkin bir inceleme yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law and Humanities |
Journal Section | Kamu Hukuku |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 9, 2024 |
Acceptance Date | May 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 29 Issue: 50 |