Aim: The aim of the study is to examine the effects of
mode of delivery on the health status of young people.
Material and Methods: The study was made analytical-cross-section between
February and March 2018 at Adnan Menderes University, Faculties of Health
Sciences and Nursing. 482 students were included in the study sample by
convenience sampling method. The questionnaire and the SF-36 Health Survey
scale were used to collect the data. The SF-36 was chosen because it was used
to obtain data on physical, mental and general health status in the general
population. Descriptive statistics (mean, number, percentage) and t-test were
used in the analysis of the data.
Results: The average age of the participants was 20.43±1.35,
42.9% were midwifery, 10.4% were nutrition and dietetics and 46.7% were nursing
students. Of the students, 13.7% were in the first, 40.2% in the second, 33.2%
in the third and 12.9% in the fourth grade. In the study, 3.9% of the students worked in an income
generating business, 19.1% of them smoked and 3.7% of them used alcohol. They reported
that 7.7% of the students in the study had a physical illness and 8.9% of them
used a drug regularly. It was determined that 20% of the students in the study
had a caesarean delivery pattern. The average total score of SF-36 students was 66.84±12.75,
and the functional subscale, wellbeing subscale and public health subscale average scores were respectively
81.46±13.78, 59.34±15.18 and 61.58±17.38. According to mode of delivery, there
was no statistically significant difference for the total SF-36 quality of life
scale score and subscale scores.
Conclusion: The study revealed that caesarean births did
not affect the health status of young people. It may be advisable to perform
similar studies with different sample groups to support the results of this
study.
Amaç:
Araştırmanın
amacı, doğum şeklinin gençlerin sağlık durumuna etkisini incelemektir.
Gereç
ve Yöntemler: Araştırma analitik-kesitsel olarak
Şubat-Mart 2018 tarihleri arasında, Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık
Bilimleri ve Hemşirelik Fakültelerinde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemine
gelişigüzel örnekleme yöntemi ile 482 öğrenci dâhil edilmiştir. Verilerinin
toplanmasında, soru formu ve SF-36 Kısa Form Yaşam Kalitesi Ölçeği
kullanılmıştır. Araştırmada gençlerin genel sağlık durumunu belirlemede, SF-36
yaşam kalitesi ölçeği genel popülasyonda fiziksel, mental ve genel sağlık
durumu hakkında veri elde etmede kullanıldığı için tercih edilmiştir. Verilerin
analizinde tanımlayıcı istatistikler (ortalama, sayı, yüzde) ve t-testi
kullanılmıştır.
Bulgular:
Araştırmada katılımcıların yaş ortalaması 20,43±1,35 olup, %42,9’unu ebelik,
%10,4’ünü beslenme ve diyetetik ve %46,7’sini hemşirelik bölümü öğrencileri
oluşturmuştur. Öğrencilerin %13,7’si birinci, %40,2’si ikinci, %33,2’si üçüncü
ve %12,9’u dördüncü sınıflarda öğrenim görmektedir. Öğrencilerin %3,9’unun
gelir getiren bir işte çalıştığı, %19,1’inin sigara kullandığı ve %3,7’sinin
alkol kullandığı saptanmıştır. Çalışmadaki öğrencilerin %7,7’si fiziksel bir
rahatsızlığı olduğunu ve %8,9’u sürekli kullandığı ilacının olduğunu
bildirmişlerdir. Araştırmadaki öğrencilerin %20’sinin doğum şeklinin sezaryen
olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin SF-36 toplam ölçek puan ortalaması
66,84±12,75 olarak belirlenmiş olup, fonksiyonel durum, esenlik ve genel sağlık
ölçeği alt ölçek puan ortalamaları sırasıyla 81,46±13,78; 59,34±15,18;
61,58±17,38 olarak saptanmıştır. Doğum şekline göre toplam SF-36 yaşam kalitesi
ölçeği ve alt ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunmamıştır.
Sonuç:
Bu
çalışmada doğum şeklinin gençlerin sağlık durumunu etkilemediği sonucu elde
edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarını destekleyebilecek farklı örneklem grupları
ile benzer çalışmaların yapılması önerilebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2019 |
Submission Date | November 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 9 Issue: 2 |