Geçmişten günümüze insanlar, birbirleriyle kurdukları sürekli etkileşim sonucunda bir takım toplumsal sistematikler oluşturmuşlardır. Bahsi geçen sistematikler, bireylerin ortak özellikleri bağlamında değerlendirildiğinde kuşak kavramı ortaya çıkmaktadır. Yaşam dönemi açısından benzer özellikler taşıyan insanların oluşturduğu kuşak kavramı insanlık tarihi boyunca sosyalleşme ile var olmaya ve değişip dönüşmeye devam etmektedir. Birbirinden önceki kuşaktan etkilenen ve kendisinden sonra gelecek kuşağa bir takım özellikler aktaran kuşaklar, toplumsal yapının temel karakterini oluşturmaktadır. Toplumsal yapının dinamizmi insanların da bu değişimlerden etkilenmesine neden olmaktadır. Etkilenmenin getirdiği yapısal değişimlerle de insanlar kendilerini topluma entegre etmektedir. Bu değişimler sosyolojik yapıda, ekonomik yapıda, siyasal yapıda olduğu gibi teknolojik yapıda da kendini göstermektedir. Teknolojik yapının sürekli değişim ve dönüşüm halinde olması toplumların da değişimini beraberinde getirmektedir. Teknoloji ise bu değişimin en hızlı gerçekleştiği araç olarak kendisini göstermektedir. Toplumların kendilerinden önceki kuşaklarla etkileşimini sağlayan iletişim araçları, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan ve sonuna doğru en etkili unsur haline gelen yeni iletişim teknolojidir. 20. yüzyılın sonlarında teknolojinin kullanımı, toplumlar arasında sınırları ortadan kaldırmış ve etkileşimi artırmıştır. Dijital melezler ve dijital yerliler teknoloji kullanımı açısından bu etkileşimden doğrudan katkı sağlamışlardır. 21. yüzyılın başlarında doğan ve teknoloji ile iç içe büyüyen dijital yerliler, kendisinden önceki varlığıyla analog bir dünyada doğmuş, teknoloji ile daha sonradan karşılaşan dijital melezlerle, neredeyse her alanda farklı özellikler göstermektedir. Bu iki kuşağın söz konusu farklılıkları, yaşam şekillerinin ve tutumlarının da farklılaşmasına neden olmuştur. Bu çalışmada dijital yerliler ve dijital melezler arasında mahremiyet ekseninde teknoloji kullanımına ilişkin karşılaştırmalı analiz yapılmıştır. Söz konusu kuşak temsilcileri karşılaştırılırken ilgili alan yazın ve önceki araştırma bulguları ele alınmıştır. Çalışma sonucuna göre dijital devrimden önceki hayatı deneyimlemiş olan dijital melezler, mahremiyet konusunda daha temkinli iken dijital yerliler genellikle teknoloji konusunda daha rahat hareket edebildiğinden mahremiyet konusunda dijital melezlere göre daha rahat bir tutum sergileyebilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2023 |
Submission Date | August 13, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 11 Issue: 2 |