Türk ekonomisinin tarihi incelendiğinde, Cumhuriyet’ten günümüze gelene kadar ekonomik krizlerle karşı karşıya kalındığı görülmektedir. Bu krizlerin sonuçlarına bakıldığında devalüasyonlar, IMF (Uluslararası Para Fonu) reçeteleri ile çözümler arandığı anlaşılmaktadır. Yaşanan bu ekonomik krizler, bir kısmı dış dünyanın etkileriyle olup, bir kısmı ise ülkenin kendi ekonomik ve siyasi çıkmazlarından kaynaklanmıştır. Türk ekonomisinde 90’lı yılların ilk yarısına gelindiğinde, geçmişten gelen tıkanmalar makro ekonomik göstergelerde kendini yansıtmaktadır. Bu dönemde mevcut siyasi iktidar, enflasyonu ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu görmekle beraber döviz sıkıntısının aşılmış olduğu yanılgısına düşmüştür. Yaşanan bu gelişmelerin sonucunda Türk ekonomisi 1994 yılı başında yine ve yeniden bir çıkmaza girmiştir. Uzun süre istikrarlı görünen Amerikan doları-TL paritesi, ciddi şekilde bozulmuş, enflasyonist beklentiler büyük ölçüde artmış, Hazine içeride borçlanamaz hale gelmiştir. Ayrıca dış ülkelerin, Türkiye’nin kredi değerliliğini arka arkaya düşürmesi sonucu ülkenin dış kredi bulma imkanı da kalmayınca, siyasal iktidar 5 Nisan 1994’te bir ekonomik istikrar paketini yürürlüğe koymuş ve hemen arkasından IMF ile 14 aylık bir Stand-by düzenlemesi yapmıştır. Bu bildiride, Türk ekonomisinde 1994 yılı başında yaşanan ekonomik kriz açıklanarak, krizin ve
krizin sonucunda uygulamaya konulan ekonomik paketin sonuçları, makro ekonomik göstergelerle
birlikte ele alınacak olup, “Rasyonel Beklentiler Teorisi” ışığında değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2 Sayı: 1 |