Geleneksel tarih araştırmalarında genellikle, geçmişteki imparatorluk kavramının karakterini çözmenin, anlamanın ve anlatmanın ilk ve yegâne çıkış yolu olarak Avrupa modern sömürge imparatorluğu modelinin incelenmesi gerekliliği algısı bulunmaktadır. Ama son on yıllarda imparatorlukların ortak özellikleri, eğilimleri, yapılanmaları gibi birçok soruya cevap ararken çok daha geniş bir yelpazede, imparatorluk anlayışlarını karşılaştırmalı bir perspektiften ele alan çalışmalar göze çarpmaktadır. Yapılan bu yeni çalışmalar imparatorlukların şehir devletleriyle birlikte en yaygın siyasi örgütlenme biçimleri olduğunun ve dünya tarihindeki imparatorlukların çoğunun Avrupalı olmadığının nispeten yeni fark edilmesinden kaynaklanmaktadır. Fakat MS 4. ve 5. yüzyıllardaki Avrasya imparatorluklarının tarihleri ve siyasi teşkilatlanmaları ile ilgili araştırmalarda sözü geçen “karşılaştırma analiz kullanımı” ile gerçekleşen ciddi çalışmaların sayısının oldukça az olduğu görülmektedir.
Unutulmamalıdır ki Avrasya kıtası Eski Çağ döneminde ve erken Orta Çağ’da; Çin, İran, Hindistan ve Roma gibi, çoğunlukla Hunlar veya Xiongnu olarak adlandırılan Asya halklarına ev sahipliği yapmıştır. Bu önem ile birlikte bu topraklarda yaşayan toplulukların arasında; göçebe, barbar, ilkel, az gelişmiş ya da medeni, yerleşik, yenilik sever halklar paradigmasının sahte ikiliğinin terk edilmesi gerektiğinin ve aslında aynı ya da yakın coğrafyadalar da yaşayan tüm toplulukların birbirlerini etkileyerek her manada iç içe geçmiş bir görüntüye zamanla ulaştıklarının daha çok araştırılarak anlatılması gerektiğine inanıyorum. Bu halklar acaba aralarında devamlı bir yıkım, bir savaş, bir husumet mi barındırmaktaydılar yoksa aslında siyasi bir teşkilatlanma ve örgütlenmenin karşılıklı bağlantı noktalarını oluşturarak yeni modellerin ortaya çıkması adına insanlığa arka planda hizmet mi etmekteydiler? Bu çalışmada bilhassa Eski Çağ’da bozkırda var olan Türk imparatorlukların değişen tarihsel koşullar karşısında, farklı etnik gruplardan oluşan toplulukları siyasi yapılanma noktasında nasıl etkiledikleri, iç içe geçmiş bir tarih oluşumunu nasıl gerçekleştirdikleri ve birbirlerine nasıl entegre oldukları sorularına cevap aramaya çalışacağım.
Bu çalışmanın, özgün bir çalışma olduğunu; çalışmanın hazırlık, veri toplama, analiz ve bilgilerin sunumu olmak üzere tüm aşamalarından bilimsel etik ilke ve kurallarına uygun davrandığımı; bu çalışma kapsamında elde edilmeyen tüm veri ve bilgiler için kaynak gösterdiğimi ve bu kaynaklara kaynakçada yer verdiğimi; kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı kabul ederek etik görev ve sorumluluklara riayet ettiğimi beyan ederim. Herhangi bir zamanda, çalışmayla ilgili yaptığım bu beyana aykırı bir durumun saptanması durumunda, ortaya çıkacak tüm ahlaki ve hukuki sonuçlara razı olduğumu bildiririm.
Emekleriniz için teşekkürler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Regional Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 21 Issue: 83 |